Gençliğini Avrupa sevdası almış gidiyor.
Kimi para sevdasına bürünmüş çalışıyor.
Kimi okuyup adam olmak için koşuşturuyor.
Sorarım size,bu Kayapınar nereye gidiyor?
Avrupa avrupa dedik,benliğimizi yitirdik.
Bir nesil değişti,anayı babayı unuttuk.
Avrupanın örf ve adetini aldık yürüdük.
Sorarım size,bu Kayapınar nereye gidiyor?
Gulden, mark, dolar,frank vardı eskiden.
Avro parası çıktı,Gurbetçim çöktü birden.
Gelemez oldu emmim izine mersedesinen.
Sorarım size,bu Kayapınar nereye gidiyor?
Emmim izine gelince marlboro verirdi bize.
Takım elbise ile mintan getirirdi hepimize.
İzine gelemez oldu bacım param yok diye.
Sorarım size,bu Kayapınar nereye gidiyor?
Tanınmaz oldu akrabalar Avrupaya gidince.
Evlendirilirdi iki genç birbirini sevince.
Evlilikler kutsaldı bizde, şimdi eğlence.
Sorarım size,bu Kayapınar nereye gidiyor?
Kayapınar viraneye dönmüş Avrupa uğruna.
Taş basmış artık hasret yüklü bağrına.
Üzüm bile yetişmez olmuş körpınarında.
Sorarım size, bu Kayapınar nereye gidiyor?
Karapınarım söyledim bazen acı bazen tatlı.
Benim Kayapınarım çok diyardan daha tatlı.
Söyleyin dostalar bu işde kim kabahatlı?
Sorarım size,bu Kayapınar nereye gidiyor?
Kayıt Tarihi : 21.3.2007 17:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Küçük bir Anadolu Kasabasında yaşamaktayım. Kasabamız gün geçtikce Avrupaya göç vermektedir. Bende duygu ve düşüncelerimi bu şiir ile anlatmaya çalıştım. Taktir siz okuyucularımızndır.
Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
TÜM YORUMLAR (6)