Baharı bekleyen üveyik gibi hasretim sana
Sormuyorsun serçe yürekli neredesin diye
Bir sitem bin haykırış buldum yokluğunda
Kimseler bilmeden görmeden yandım
Bir senin için canımın içi,bir senin için...
Türkülerden uzağım hıçkırıklar peşimde
Uykularına tünediğim gördüm düşümde
Soruyorum bu kabusların bende işine
Kimseler bilmeden görmeden yandım
Bir senin için canımın içi,bir senin için
Sormuyorsun ahu gözlüm bezgin düşlerimi
Fırtına öncesi durgunluğun asi sular gibi
Akar gider kendiyle barışık ömür ötesine
Ne tarifini yapabildim bu sevdanın
Ne adını işleye bildim satır satır
Sen olmayınca olmuyor tadı tuzu
İlk yaz akşamlarından kalma bir hüzün
Yaşayıp yaşatacağımız şimdilerde
Umutlar çırpındıkça dibe batıyor
Buralar kara kış kardan buz ayazda kaldım
Bedenim üşüdü yüreğim soğudu ellerim dondu
Ayaklarım gitmez oldu ecel çaresiz
Varlığın bir hayattı yokluğun ölüm dolu
Bölüşme beni kimselerle
Esmer başaklar gibi dök saçlarını yana
Yara uçlarıma dokun kuş tüyü yumuşaklığın da
Mevsimler beş olsun yemiş veren bir ağaç gibi
Sök al bu sevdayı büyüt küçük yüreğinde
Sebil et suyunu pür neşe türkü söyle
Çökelim bir köşeye oturup yazalım
Yaradan kabuk koparır gibi kopar
Çak köklerimi toprağa dağ ol sol yanım da
Ara sıra yaslanayım sana
Kara gecelere şavkı vursun gülüşlerin
Kayıt Tarihi : 6.12.2017 15:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)