NEREDESİN EY HUZUR
Ah! Ulan zalim felek
Bir gülmeyi bile çok gördün bize
Çocuk yaşımızda boynu bükük
Yetim bıraktın bizi,gözyaşlarımızı
Seller gibi akıttın bizim
Kırk yılda bir gezip tozacak tık
Kardeşleri, yeğenlerimiz,
Eşimizi dostumuzu görüp
Neşemizi bulacaktık, gam kasaveti
Dağıtıp huzura erecektik
Yine çok gördün bize, akla gelmez
Felaketler verdin bize
Daha yeni varmıştık İstanbul'daki
Ağabeyimin evine
Hoş beş den sonra sarıldık biri birimize
Hasret gözyaşları düştü yüreğimize
Sohbetler koyulaştı, konuştuk hasletlerden
Gün battı karanlık çöktü dünyanın üstüne
Çektik yorganımızı üzerimize
Yol yorgunluğu uyumuşuz hemen de
Sabah seslerle uyandık
Sabah kahve altını koyu sohbet,
Muhabbetle tamamladık
Öğle oldu çıktık şöyle dışarı
Çok geçmeden döndük eve
Ağabeyim yatmış yatağına, dalmıştı uykusuna
Az sonra sesler geldi odasından
Koştum hemen yanına, ağrısı var
Tamda göğsünün üstünde
Acısı san ki yüzüne vurmuş,
Çok uzun sürmedi melekler gibi
Sonsuzluğa uçup gitti
Ortalık yazken birden güz mü geldi ne
Yedi kardeştik, tez yaprak döküp soldu
Geride kalanları boynu bükük,
Gözyaşları sel olup sanki ummanlara döküldü
Ah! Ulan felek; ulu çınarlar gibiydik
Dallarımızı kırdın, gövdemizi yerlere serdin
Köklerimiz yeşerdi, sürgün verdi
Baharlar gibi yaprak çiçekler verdi
Kışa çevirip soldurmayın
Meyve tohuma döndür
Bari ne olur onları ağlatma hep güldür
Bizi sonsuzlukta gam kedere bırakmayın
Orada bizi huzura ulaştırın
Halil aydın(Sizden biri) 2014-10-14
Kayıt Tarihi : 14.10.2014 18:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!