Nereden nereye Şiiri - Fırat Ergüven

Dün gece hayalimde ki periyi gördüm,
Karanlık yatağımda saçlarını çözdüm,
Pamuk ipliğinden,
Yumuşak teni ile;
Kasnakta ki etamine aşkı işledim...
Toz,toprak demeden,
Yalın ayak yürüdüm..
Tabanıma batan çalı çırpıyı aldırmadım,
Zihnimde ki haritada bulunan;
İşaretli noktaya ulaştım...
Devasa tarot kartlarından yapılmış olan,
Büyüleyici bir sarayla karşı karşıya kaldım...
Sigaramı yaktım,
Yorunluk için yada mutluluk için ne derseniz..
Bronşlarımı şişirdim.
Zifir ile sıvadım,nikotinle astarı vurdum,
Karbonmonoksitle boyadım....
Hedefe varabildiğimi görünce,
Uçabilceğimi düşünüp uçmaya özendim,
Rüzgarı çağırdım...
Ben uçamadım,kağıttan saray yıkıldı...
Devrilmesini izlemek istemedim,
Hızlı koşup tutabilceğimi düşündüm;
Koşmaya imrendim..
Hayat maratonunda olduğu gibi,
Uzun maratonda kısa sürede yenik düştüm...
Sonra yetmezmiş gibi düşlere daldım,
Bulutların üstünde konakladım,
Arp çalan melekleri gördüm..
Bir köşeye tünedim,
Aşağıda ki gidişatı seyrettim..
Dünya saat yönünün tersine dönüyordu,
Yanlış yok;
Fakat saat dünyanın döndüğü yöne dönüyordu..
Şaşırdım,gözlerimi ovaladım,çapaklarımı sildim...
Düşlerden uyandım,gerçeğe döndüm,
Yatağım yine boş yanımda ki peri gitmiş...
Ucunda yıldızı olan çubuğunu unutmuş yastığımın altında,
Tekrar geri gelcek onu almaya..
Beni uyandırırmı görmeme izin verir mi,
Bir kez daha..
Yoksa her biten aşkta olduğu gibi,
Verilen değerli eşyaların geri teslim töreni gibi usulcana mı uğrar..
Sonra arkasına bakmadan yiter gider..
Peki ya melekler,
Benim için armonik müzikler yapmaya devam edermi...
Zaman içinde med-cezir olupta,
Saat olağan şekilde döner mi....