O BORÇLUDAN HABER YOK
*
Afakanlar sarmış bütün cîhânı,
Düşündükçe parçalıyor vicdânı,
-Ne sen;ne ben!..Hep elimiz karalı;
-Söyle dostum,bunu yazmak günah mı?..
-Okumadık!..Yazdık biten hayâtı.
Bir tutam yok;elde-avuç kalanı...
-Neyi bildik...nerde yedik zamânı?
-Söyle mîrim,buna çâre;yazmak mı?..
*
'Yaşım geçti,neslim göçtü' diyen yok.
Dese bile,âh;ölüme varan yok.
Hadi vardı,'ağla gözüm!' diyen yok.
-De hele dost,benimkisi sormak mı?..
Beden hasta...çürür-gider,gören yok.
Tabip belli,'geldim,medet!' diyen yok.
Şu dünyânın civasına kanan yok...
-Hele,sen de;bunca demek,devâ mı?
Kapı açık,mandalına basan yok.
Beden öter,uğultuyu seçen yok.
Zihin muğlâk,'cevap nerde' diyen yok...
-Söyleyesin...iki kelâm,fazla mı?..
.
Borcumuz çok,borcu sayıp veren yok.
Az'ı görüp,çoktan azı silen yok.
Çekip gitmiş;'o borçludan haber yok!'
-Söyle mîrîm,demememek kolay mı?..
*
(-Çokça boşsun...Nereden biliyorsun?)
Vesair'zâde (&bi' Garip)
.
Ercan KurtKayıt Tarihi : 30.3.2007 11:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bilmek...bilebilmek...mümkün müdür? ... Allah Azze ve Celle biz insanlara mühletli bir ömür,muazzam bir ehemmiyet ve vazifeye nazır muntazam bir akıl vermiştir... -Ve Rabbimiz vermiş olduğu bu akılla bizi kendisine muhatap etmiş; cevapsız tek bir konu bırakmamıştır... . Kurallar konulmuş,mevzu tamam olmuştur... Dikkat ve akıl; bu muhâtabiyyetin olmazsa olmazıdır... -O yüzden sürekli dikkatli olacak; doğruya varmak için kendimizi sorgulayacak (imtihan halini her daim aklımızda tutup-oradan çıkarmayacak) ve kendi kendimize arada (şöylesi suallerde) soracağızdır; -'Ne doğru; ne yanlış? '... -'Ne yapmak lazım? '...(-'Şu doğru; şu yanlış! ') .... -İyi,peki,tamam....; da; (-Ey Aklım; Sen bunu) -'Nereden biliyorsun? '... -Böyle yaparsak (zannımızca) ,aklı daha doğru yönlendirmiş; muhatabımızın da bizi yaratan Allah (C.C) olduğunu unutmamış olacağızdır... . -Efendim; maalesef; bizlerde bilmek çokçası 'zan' üzredir... Doğruyu araştırmak ve bulunca da sahiplenmek lazımdır... Sorgulanmadan kendimizi sorguya çekmek lazımdır... Mahşerin azametinden,kulluğumuzun acziyetinden,cahil hallerimizden; çoğu yanlış bilgilerimizden sıyrılmak için; kendimizi kendimiz sorgulayalım.... . -Ve ona yani kendimize bir soralım; -'NEREDEN BİLİYORSUN? ' . -Yetmez ise,düzelmedi ise; (gene-gene; gene de) oralı olmadı ise; -Oluncaya,doğruyu buluncaya kadar hep soralım; -NEREDEN,NEREDEN; -'NEREDEN BİLİYORSUN? ' . (-Kıta sonlarındaki,-'Çokça boşsun; -Nereden biliyorsun? ' suali kendimize sorulmaktadır.Şahsi meselemiz (nefs ile muhasebemiz) kendimizle asla bitmeyecektir. Tıpkı bir evvel ki 'Ahirzaman Ümmetiyiz' serisinde de olduğu gibi... (Zaten Ahirzaman Serisindeki Ümmed de bizdik (bendim) ... . . -Efendim; yeni serimize katkılarınızı bekler; saygı hürmet ve kalbi selamlarımızı sunarız.... ..Ahirzaman'da 1 Garip Dünyalı Kardeşiniz,Ercan Kurt........Vesselam
-Söyle dostum; buna çare yazmak mı?
yazmak, doğru bilidiğini paylaşmak, görünen doğru tekdir..onu yazabiliyoırsan yaz yaz yazmaya devam et güzel yürek.. Gülce Şeren
Ümran Tokmak
ey aklım düşündüğünü nasıl ispatlayacaksın...
araştırman da lazım nedir doğrusu
öğrendiysen iki kelam
doğruysa sarıl ona heman
rabbim azıksız yola çıkarmasın
azıksız yarı yolda bırakmasın
tebriklerimi içtenlikle bırakıyorum sayfanıza...
Ayşe.
-Düşündükçe PARÇALIYOR vicdanı,
-''Ne sen; ne ben! ''-Hep elimiz karalı;
-Söyle dostum; buna çare yazmak mı?
.
-Okumadık! . -YAZDIK BİTEN HAYATI!
-Bir tutam yok; ELDE AVUÇ KALANI;
-Nerden bildik(?) nerde yedik ZAMANI?
-Söyle dostum; bunu yazmak günah mı?
Bu gerçekler bizi dünyadan alı koymuyor yinede.Yüreginize sağlık.Kaleminiz dain oldun.Allha emanet.
TÜM YORUMLAR (5)