Bir uğultu doluşuyor beynimin kıvrımlarıma,
damla damla birikiyor içinde.
Rüzgârın uğultusundan ziyade,
kayboluş korkusu bu karanlıkta.
Yokluklar diyarı bu sevginin gölgesi,
ve yangınların ardı bu, kalan kurumuş bedenler,
hasretse bunun adı,
vay be, kökü yok toprakta salınan.
Çıkmaz renkli bir kalem bu,
elbisemize yapışan boya,
resimlerini çizdiriyor beynimde.
Sen ey yar, bir hasret bile olamadım belli ben sende.
Boşuna o sözler sevmek gibi,
boşuna.
Sen hele bir tat hasreti, gör kaç bucak bu yollar ve bu yolda yolculuk…
Hasret uğulduyor bu yollar,
gel düş içine,
gör kaç bucağa çıkıyor,
kaç çatal oluyor hasret, bu yolda.
NEREDEN BİLECEKSİN SEN, HİÇ YOLCU OLDUN MU HASRETE…
Bilseydim kapında bu kadar, bu kadar bekleyeceğimi,
bir kalem kalınlığında ki çizgiyle siler yok ederdim, atardım seni…
Kopacak, kopuşacak bir sevda halkasıydı bizi bağlayan.
Uzadıkça, gerilen, gerildikçe kopuşan yok oluşa doğru koşa, koşa giden, unutmanın, unutulmanın ince bir ipin kopacağı kadar yakın olan bir sevdaydı bizi bağlayan.
Bilseydim bu sevginin azaplarının böyle olacağını her gün yüzlerce çuval kömür taşırdım omuzlarımda. Simsiyah olurdum kömür köprüsünde.
Çandarlı
Mustafa Yılmaz 4Kayıt Tarihi : 18.6.2008 12:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

gel düş içine,
gör kaç bucağa çıkıyor,
kaç çatal oluyor hasret, bu yolda.
NEREDEN BİLECEKSİN SEN, HİÇ YOLCU OLDUN MU HASRETE…
O Hasreti çeken bilir, öyle hasretler vardır ki.. bedelli..o bedeli ödeyenin arkasında kalanlar bilir...çok duygulandım hasret çektiğim, dönülmez yolda olan kardeşimin hasretini birkez daha yaşadım satırlarda...sevgiler kaleminize...10
melek ayaz
Ve sonra ,(Herhalde seven insanda ) hasretin ne kadar güçlü bir duygu olduğu vurgulanıyor.
'sen hele bir tat hasreti,gör kaç bucak bu yollar.....gel düş içine....kaç çatal oluyor hasret...
.............
Acaba bir tenakuz mu?
Ama tenakuzunda bile bir güzellik var. kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (2)