Nar olup gövdeme yapıştı karasevdam
Dün gece sabahlara kadar.
Gecem sabaha çıkamadı;
Girdi bir yeni kapkaranlık gecenin bağrına,
Ona da katlandım senin uğruna,
Gömdüm hıçkırıklarımı içime, kapım-pencerem kapalı,
Çaktım zavallı bedenimi yeni çarmıhlara,
Tek imdat istemedim.
Kendimi tükettim
Geceleri tüketemedim.
Ne kadar zor şeymiş senin aşkına düşmek,
Bir yanardağ ağzından içeri düşmek gibi,
Düşüp kavrulmak gibi,
Eriyip akmak gibi,
Uçurumlardan yukarı molasız çıkmak gibi,
Narlanmış yüreği Narlanmış cehenneme
Fırlatmak gibi.
Sen nereden bileceksin azap çekmenin ne olduğunu,
Gecenin geceye nasıl eklendiğini,
Duvarların, tavanın, döşemenin nasıl konuştuğunu,
Nasıl açamadığını insanın kapanmış kapıları,
Kapanmış pencereleri nasıl açamadığını,
Geceyi nasıl sille-tokat kovmak istediğini,
Daracık, dapdaracık bir çilehaneye
Koskoca bir güneşi nasıl sığdırmaya çalıştığını,
Nereden bileceksin karasevda çekenlerin
Nasıl kendi kendine
Konuştuğunu?
(KANAMA YÜREĞİM isimli Serbest Şiirler 'inden > 57-58/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 28.3.2005 12:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!