Nereden başlanır,nasıl anlatılır bilmiyorum
Düşünüyorum cevap veremiyorum
Zindanlardaki karanlığı yeşertmezsem düşlerimle
Nasıl yaşarım hücremde
Sevdiklerimin resmini gözlerimle çizmezsem duvarlara
Taştan sedirimde gözlerimi açmazsam kızıl şafağa
Güneşi beklerken düşünmezsem sonsuz denizi
ve üstündeki masmavi bulutları
Gri halleriyle beklemezsem sağanak yağmuru
Zincirlerimi scim,bedenimi yapmazsam uçurtma
salınamazsam gökyüzünde başıboş
Nasıl meydan okurum esarete bütün özgürlüğümle
ve nasıl anlatırım bunu kendime
Anlatmak istiyorum
Anlatsam ne olacak diyorum
Kendi kendime
İşim kötüsüde bu
Kapana sıkışmış gibi
Çırpınsam,inlesem,bağırsam ne olacak
Söz konusu dört duvar,bulunduğum yer zindan
Duramam diyorum
Durmuyorum
Aslında çırpınıp bağırıyorum
Duvarların arasında susmak imkansızdır
Teslimiyet,esaret yoksa genlerinde
Susmak
Susmak kendine ihanettir
Susmak işbirliği halidir
Susmak zulum sağanağında eriyip gitmektir
Bilmiyorum sesimi duyuyormusunuz
Duymasanızda ben bağırıyorum
Sesim kısılana kadar
Ava z avaz
Sesim kısıldığında
Sessizliğimle bağırıyorum
İnsanım ben
Zindanlarına kapasanda beni
Düşlerimde doğururum doğacak güneşi
Ey dünya duy sesimi
Bütün özgürlüğümle meydan okuyorum sana
Kayıt Tarihi : 25.2.2011 15:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!