NEREDEN ALINIRSA BU SESSİZLiKLER... Şiir ...

Necdet Arslan
1352

ŞİİR


92

TAKİPÇİ

Soluklardan dökülüyor yolculuklar birer birer
Freni patlamış korkular var bu topraklarda
Tersinmiş düşünceler ve ay ışıkları var

Konuşturmak istedikçe kaçıp ıraklaşan
Kaygı silüetlerinin her biri tavşan canlıdır.

Tamamını Oku
  • Talat Semiz
    Talat Semiz 26.09.2013 - 17:28

    Sevgi ateşi şairin yüreğinde yanmıştır bir kez. Ateş alev kıpkızıl kordur. Bir acı yakar içini, vatan sevgisi kıpkızıl kana dönmüş sorundur. Bir çığlıktır onun sesi, ne yürek dayanır, ne boğaz, ne gırtlak, ne hançere... Dönen fırıldağın anaforunda bulmuştur şair kendini, kurtulmak, çabalamak boş yere. Ot yetiştirmeyen saksılar satın alınmıştır birer birer; dünya ileri doğru adım atar, bizimkiler hep heriye gider... Atma bre Debreli Hasan, biz din kardaşıyız! Türk ulusu duruyorken, neden çağdışı Arabın yanındayız? Ey 'Ben Türk'ün demekten korkanlar' hesap zamanı yakındır, ne demek istediğimi anlayan doğru anlar...
    +..+

    Cevap Yaz
  • Ünal Beşkese
    Ünal Beşkese 26.09.2013 - 14:17

    Uyutulmuş değil sadece, biraz da uyumayı seven bir toplumun, 'bana değmeyen yılan, bin yaşasın' felsefesine ulaşmış, meyva vermeyen, gölgesi bile olmayan bodur ağaçları...
    Figüran bile değil, sadece dekor...
    Sadece üzerine basıldığında ses çıkarabilen lastik oyuncaklar...
    Ve bir de, kavalcının peşine takılmış ,afyon yutmuş fare sürüsü...
    Bunlara karşı, sadece bir kaç şiir, bir kaç yazı
    Onlara da tam özgürce demek zor, ucunda özel yetkililer var, adaletten yoksun adaletin yaşattığı...
    Haydi buyurun cenge :))
    Necdet bey ben bunları düşündüm şiiri okurken,
    Düşündürdükleri için değil, çünkü onları zaten düşünüyordum, fakat şiirdeki uyandırıcı tokatlar için ve kalemin duygudaki, düşüncedeki coşkusu için çok teşekkür ediyorum size,
    Saygımla, sevgimle efendim,
    Ünal Beşkese

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 26.09.2013 - 01:56

    Ana tema: Ülkem/iz...
    İşlenen: Bir düzine/yıl... Bir süreç... Sancılı...

    Şair, yaşadığı dönemin tanığıdır... Gözlemcidir... Sorunların kaynağına inmeye çalışır. Saptadıklarını şiire döker, olabildiğince, çekincesiz, korkusuz... Yalın, imgelerini seçerek, onlara anlam ve görev yükleyerek...

    Ülkemiz özelinde 'temel sorunlar' bellidir... Ağırdır oldukça... 'Var olmak/yok olmak' ikilemine doğru bir gidiştir nerdeyse...
    Kaybedilme/ bölünüp parçalara ayrılma tehdidi altındadır vatan...
    Devlet, devlet olma vasıflarını hızla kaybetmektedir...
    Yönetim erki, yasama ve yargı vesayet altındadır. Egemen güç/ler kontrolü sağlamış görünmektedir.
    Bu nedenle;
    Bağımsızlık siyasi, ekonomik anlamda yitirilmiş durumdadır..
    Egemenlik haklarımızı kullanamadığımız gayet açıktır...
    İç ve dış politikamız güdümlüdür. Asla ülkemiz çıkarları gözetilmemektedir. Ortadoğu politikamız en somut örnektir. İçeride eşkıya ile pazarlık, denetimi yavaş yavaş bazı bölgelerde devretme, girişimlere sessiz kalma da öyle...

    Kısaca durum bu...
    Peki ya ülkem insanı ne durumda? Şiirin asıl işlediği de bu soruya cevap bulmak...
    Çünkü bir ülkeyi ülke yapan, devleti devlet yapan, siyasete yön veren, tehlikelere karşı savunma refleksi geliştiren insandır...
    O insana nasıl davranması gerektiği belletilirse, gerisi kolaydır...
    İradesini, özgür düşünceyi, sorgulamayı, araştırmayı, sahiplenme hissini kaybeden insan topluluğu sadece 'SÜRÜDÜR!'

    TV'lerin, basının ve medyanın, cemaatlerin, tarikatların, sivil toplum örgütlerinin işlevi 'beyin yıkamak' ve insanı kuşatmak ise... O insanı istediği biçime sokmak ise, bundan daha tehlikeli ne olabilir?
    Böyle bir ülkede 'İNSAN/LIK BİTMİŞTİR...' Varlığı ile yokluğu nötralize durumdadır... Kaderine boyun eğen, nereye sürüklerlerse oraya meyleden amaçsız, idealsiz, duygusuz kuru bir kalabalıktır...

    Hadi bakalım... Bu şartlarda 'aşkı' yaşayın... Sevin, sevdiğinize yarınlar dileyin... Geleceği kurun... Hayalleriniz olsun... Kendinizi katın o hayallerin içine.. Gerçekleştirme istenci duyun...
    Oysa sevmek, 'özgür olmakla' mümkün... Yaşamakla, tercihlerinizi kendinizin belirlemesiyle mümkün... Ama korku? İçimize sinen o endişeler... Güvensizlik... Göz hapsinde tutulduğumuz zannı...
    'Tavşan canlı' ne ola ki? En ufak kıpırtıda kendi yuvasına, yalnızlığına kaçmak mı? Nasıl sevensiniz siz? Nasıl koruyacaksınız sevdiğinizi?
    Vatan neresi? Şehirler kime teslim? Geceleriniz var mı, gündüzleriniz belki... Erken mi yatar oldunuz? Perdeleriniz sımsıkı kapalı, ardından ürkekçe bakıyor musunuz sokağa, caddeye, 'elleri ceplerinde' dolaşanlara?
    Yarından umudunuz var mı? Beklediğiniz gerçekten! Giderek yoksullaştığınızın farkında mısınız? Yoksulluk, yoksunluğu tetikliyor mu? Arada bir 'boş ver! Anı yaşa, unut ne varsa' dediğiniz oluyor mu?
    O zaman sorun kendinize... 'Yaşıyor muyum, yaşar gibi mi yapıyorum?'
    Şair de ondan diyor...:

    'Kendi cinnetini yaratan figüranlardan olmayınız n'olur
    Anızlara korka korka basarak yürüyenler gibi rol yapmayınız n'olur...'

    Doğruyu söylüyor... 'Kendiniz' değilseniz, kimsiniz? Razı mısınız 'FİGURANLIĞA?' Sizinle oynayanlara 'oyna benimle, oynat gönlünce' diyor musunuz? Diyorsanız 'ruhunuz' nerde sizin? Var mı?
    Yoksa alıştınız, 'mangalda kül bırakmıyorsunuz' ama kendi adımlarınızdan ürküyorsunuz, öyle mi?

    Başlığa dönün o zaman... 'SUSUN!'
    Sessizliğiniz kurbağa ürkütmekten daha kabul edilirdir...

    Değerli Necdet... Sanırım 'makale yazdım' ben... Daha da yazacağım, saate takılıyor gözüm... Bir de kendimi sorguluyorum, ' SENDE Mİ' yoksa! Ve bu soru her yazdığım tümcede dönüp yankılanıyor, huzursuz ediyor beni...
    Ve itiraf etmeden de canım rahat etmeyecek, uykuma da zarar... 'BEN DE KORKAĞIN BİRİYİM..!' Emin ol, ben de rol yapanım, kendi rolümü değil, bana biçileni oynuyorum.. Figüranım...!

    Çok teşekkür ederim Değerli Dost... Oldukça düşündürücü, geleceğe dair mesajlardı şiir... Değerliydi...
    Kutluyor, sayfadan 'hala cevapsız soruların' ağırlığı ve mahcubiyeti içinde ayrılıyorum...

    Cevap Yaz
  • Canan Özanaç Örenlioğlu
    Canan Özanaç Örenlioğlu 26.09.2013 - 00:11

    yüreğiniz kaleminiz dert görmesin, saygılar

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çubuk
    Hüseyin Çubuk 25.09.2013 - 20:47

    Bugün, çocukluk dönemimde köyde, gece, suya yansıyan ay ışığını hatırlamıştım özlemle.. Ne güzel tesadüf ki; bugün okuduğum iki harika şiirde de ay ışığından, doğadan sözedilmesi beni çok duygulandırdı..

    İyiki varsınız değerli üstadım..

    Kutluyorum dost-şair yüreğinizi..
    Nicelerine dileklerimle..
    Saygı ve Selamlarımla..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta