NEREDE O ESKİ GÜNLER!
Nerede o eski günler, şarkılar, eski dostluklar,arkadaşlıklar, komşuluk ilişkileri, sohbetler, akrabalık ilişkileri.
Geçmişe özlem duyuyorum. Çok yaşlı değilim ama çocukluğumda ailem ve yakın çevremde yaşanan o birlikteliği, paylaşımcılığı ve dostluğu arıyorum. Ben öğretmen çocuğuyum. Babam, mükemmel bir insandı. O, her yerde çok sevilirdi. Onun yokluğu bana bazen çok acı veriyor. Anadolu’nun küçük bir köyünde ilkokul öğretmeniydi.
Görev yaptığı köyde, kendine ait ne varsa paylaşan, fikir üreten, insanlara doğruluğu, dürüstlüğü, çevresindeki insanlara duygu ve düşüncelerini ifade etmelerini sağlayan bir insandı. Biz o köy halkından olmamamıza rağmen insanlar, bizi akrabalarıymış gibi benimsediler. Babam köyün öğretmeni, gerektiğinde avukatı, annem ise köyün terzisiydi. Televizyonun yeni çıkmaya başladığı sıralardı. Öyle şimdiki gibi her evde üç beş tane yok. Ayrıca işin ilginç tarafı da elektrikte yok. O zamanların revaçtaki otomobili Murat yüz yirmi dört marka arabamızın aküsüne kablolarla bağlantı yaparak seyrediyoruz.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim