Sanki dünün üstünden yıllar geçmiş gibi
Oysa daha dün gibi aşikar
Günahkar ellerimin
Battaniyeler altına sakladıkları
Kendi düşük anlarım
Hiç sığmazlar hiç
Akarlar dışarı
Baştan çıkaran şiirlere kanıp…
Artık dikiş tutmaz düşünce
Yan yana dizilir patlar kafalar
Kan damarda durmaz
Düşünce.
Düşününce yaralarıma papatyalar basıp
Sıyrılınca iç organlarımdan
Kendim yankılanırım içimde
Şimdi ne tıkacağım içime
Yayılan boşluğa…
Rüzgara savurup alfabeleri
Tarlabaşlarında dil beklemek.
Su yok rendeledik bulutları
Kendi hırslarıma
Baltalar fırlatan kesen yolları
Bol bol karıp karıştırıp
Nokta virgüllerle gübrelemiştim
Onları…
Sanki dün doğmuşum gibi
Sanki cam macunları süreceğim koltukaltlarıma yarın
Bugünü infaz etmişler sanki
Üç düğüm atmışlar düğünümde
Dördüncüsü boğazımda
Nerde çözülür nerde çözümler
Uçmayı yadırgayan bir kırlangıcın annesi
Sanki dünü doğurmuş gibi…
Kafası yassı bir çocuğun hırsızlığı bu
Daha konuşamazken çalmış kelimeleri
Yalnız çalsa iyi
Anlamaya çalışmış yapamamış
İzin vermezler ki
Bana getirmiş yazmam için
Elimde kalemi mi görmüş
Yaz yaz bunları da kimse bilmesin…
Bitmesin hava
Ciğerlerim devam ediyor
Söyleyeceklerim var daha, dahaya dair
Kim kral, kim soytarı
Bilsin insanlar
Kim dünyaya dizeler fırlatan şair
Bunu bilsinler neden
Toprağa diz çökmek yakışır insana
Kayıt Tarihi : 25.5.2008 17:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!