Fatıma’sını duvarlarla kapı arasında görüp,
Onun pâk naaşını yıkarken,
Yediği tokat izinin morarttığı yüzüyle ezilmiş kolunu,
Müşahede eden Ali, çektiği acı duyduğu ıstırabı,
Onun alnındaki kırışıklarda şekillenen,
Fatıma’nın gözyaşlarındaki dayanılmaz acı ve hüzün,
Ali’nin sessizce süzülen o pâk gözyaşlarından başka? !
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta