Nerede Eski Bayramlar?

NERDE ESKİ GÜNLER
Hani babam pazar alınca
O gülen gözlerin nerde?
Yaşama sımsıkı sarılışın
Bizler yaramazlık yapınca
Pervasızca darılışın
Hastalanıp düşünce yataklara
Bizim için dirilişin nerde
Sanmaki mutluyz sensiz
Sanma ki seni gece gece aramıyoruz
Sen öleli anacığım
Baba ocagına varamıyoruz
Aaaah o kerpiç damlı evimizin
Su damının önünde yazlıkta yatarken
Özgürdük güvencedeydik,uyumaz
Yıldızları sayardık.
Senin başın ağrısa
Bir yıldız da biz olur,karanlıklara kayardık.
Acıksak aglamaz asla hüzünlenmezdik,
Bacagımıza don,sırtımıza mintanbulamaz
Eliçinde özgürce gezemezdik.
Yanı salatalı bol çeşit yemekler yemezidik
Herkes bizden farksızdı,kimseye bişey diyemezidik.
Sıcak bazlama,üzeri soslu mantı
Yada bol salcalı bulgur pilavıyla beslenirdik.
Ne arabesk,ne pop yanık yanık bozlaklar seslenirdik
Namazla yatar,niyazla kalkar şükürle doyardık
Tek odalı mekanlarda nefes alışını sayardık.
Ezeli dostluk,komşuluk,paylaşım vardı
Şimdi nerde? tanımıyor kimse kimseyi,
Herkes geçim derdinde doldurmaya çalışıyor keseyi.
Biz dügünlerde teft,Ölümlerde agıtlar dinlerdik.
Kasımın karlı sabahında,akşamın dondurucu soguna dek
Tarlalarda pancar kırparidik.
Eve bitap harap düşeridik.
Biz köyümüzün topragında yeşerdik.
Ana hani o tarlalar.o pancarlar,o soguklar nerde?
Bizlerden doganlar öhö dese doktora koşuyoruz.
Ne tezek,ne saman,ne kömür
Bizler şimdi dogalgaz yakıyoruz
Ama hiç tınlamadan dört çocuga kral gibi bakıyoruz.
Anlıyorum anacıgım anlıyorum
Neden erken öldügünü
Yoksulluk sefalet ondokuzbaş horanta sorumsuz dogurganlık
Endişeli yaşam aldı seni bizlerden
Gelişmemişligimiz magdur ve mahçubiyetimiz sırf bu yüzden.
Alem doksanına dayarken merdiven
Reva mıydı bizleri öksüz bırakıp gidişin erken.
Biz önce babamdan olduk, sonra da senden
Baykuş degil HABİP abim yaşar o nadide hanende
Ruhun şaad olsun anacıgım
Kendimi buldum sende.
MAHLAS MÜMİN İNANIR