Nerede yeşilken, altın gibi sararan,
Zümrüt gibi parlayan, o güzelim yapraklar.
Nerede çiçek bahçelerim, tomurcuk güllerim,
Şırıl,şırıl akan, pınarlarım şelalelerim.
Özledim seninle yüzdüğüm, hayal denizlerimi,
Kumruların öpüşüp seviştiği, çınar yok olmuş.
Gönlüm gibi kırılmış kalemim, titriyor elim,
Yalnızım, dümensiz, yelkensiz, tekne gibiyim.
Ruhumda bin bir keder, gönlümde elem,
Esmeyecek mi artık, içimde meltem.
Ne bir ülkem, ne bir beldem, olamaz benim,
Uçsuz-bucaksız çöllerde, serap gibiyim.
Nerede kızıllaşan, zindanlaşan akşam,
O güzel buram,buram, renkli çehreler.
Maziye mi karıştı, ben mi bilemem,
Güneş kadar parlak, o eski kahkahalar.
Güneş bir gün doğacak, yeşerecek yapraklar,
Yine mutlu insanlar, hep yeniden doğacak.
Artık belim bükülmüş, kar yağarken saçıma,
Ben kaybettiğim alemi, yeniden bulacağım.
Bulut,bulut olacak, o eski hatıralar,
Küme,küme dönecek, yine göçmen kuşları.
Altın ışıklardan tabiatın, ördüğü taç,
Tutam,tutam, demet,demet, başkasının olacak.
Kayıt Tarihi : 21.3.2006 14:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!