Nerdesin ey güzel İstanbul
Bu akşam “uşşak ve hüseyini”makamında
Bir fasıl dinledim sanaldan
Senin eşsiz güzelliğini yansıttı hep eski resimler
Nerde o yedi tepen
Nerde lacivert denizin
Maviyle yeşilin raks ettiği boğaziçin
Yaprakları dökülmüş son bahar
Ağaçları gibisin.
Artık tan yerinden doğan ve
Göklere uzanan minareler arasından
Batan renk çümbüşünün önünde
Beton yığınları duruyor.
Eser kalmadı eski güzelliğinden
Ykıldı gönül meyhanelerin
Boğazda deniz sefaları o fasıl sesleri
Bir inci gibi parlayan yalıların
Hepsi bir hayaldi geçti.
Yaşlanmadan ölmeden kaldırdılar cenazeni.
Şimdi aç kurtlar sofrasındasın
Mezarına saldırıyor hırsızlar
Son nefesini almana izin vermediler
Delindi yer altından denizin
Yıkıldı köprülerin ağaçlı yolların
Yakıldı ahşap köşklerin
Kalmadı eser eski güzelliğinden
Kaçmak kurtuluş dedim kendime
Bu hazin ölümü seyretmemek için
Attım kendimi ege de
Bir kıyı kasabasına
Özlemin hiç bitmedi içimde inan
Eskide kaldı o güzel şarkılar
Ve aşklarım.
Nerdesin ey güzel İstanbul…
Kayıt Tarihi : 21.11.2015 19:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)