Düşlerimden gitmiyor o mazlum bakışların,
Ne eskidi, ne soldu gönlümde nakışların.
Burnunu ovalayıp, gözlüğü takışların.
Yaptığım her işimde, baktığım her yerdesin.
Sekiz yıldır haber yok. Ne uzun seferdesin!
Ya ben gitseydim önce, ya sen geri gelseydin,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
İçerdeki ateşin açtığı delikten dışarı savrulması...
Allah (Celle Celalüh) kimseyi genç yaşta kardeş ateşiyle yakmaya.
Rahmetli annem çocukken 'Evlat belde çok, eş elde çok. İlle gardaş, ille gardaş' derdi. Onu yaşayıp anlamak da kaderde varmış.
İçim yanarak okudum.
Mükemmel bir ŞİİR olmuş.
Tebrikler.10 puan ve saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta