Bir yalnız ağacım Uzun Yayla'da
Saçlarımı yolar bir deli rüzgâr
Beklerim toprağı vermem yellere
Yeter ki dalıma tünesin kuşlar
Yalnızlık ok gibi bağrıma işler
Bei kurtaracak senin nefesin
Bekliyorum seni, ses ver nerdesin?
Bir ulu çınarım Bursa ilide
Benim türküm söylenirdi dilinde
Şimdi bir mahzunluk gördüm halinde
Kökümü sulayan erler gelsinler
Asırlık gölgeme otağ kursunlar
Rüyaları çınar olsun herkesin
Bekliyorum seni ses ver nerdesin?
Eğri minareyim Sivas ilinde
Ulu cami avlusunda üşüyor gölgem
Ehramcızade ile her gün beraber
Ak saçlı uluların kutlu nefesi
Çınlıyor göğsümde mübarek sesi
Kaldır aramızdan vuslat perdesin
Bekliyorum seni ses ver nerdesin?
Ulukışla yolunda mühür gibiyim
Zamana edilen kahır gibiyim
Yatağı kurumuş nehir gibiyim
Türkülerim donup kalmış taşlarda
Gayrı vuslat görülmüyor düşlerde
Alev alev duman duman serdesin
Bekliyorum seni ses ver nerdesin?
Her ilmiğim yâre giden türküydü
Nakışlarım dudaklarda şarkydı
Kilim tezgâhlarda gönül çarkıydı
Desen desen söylenirdim dillerde
Dokunurdum al kınalı ellerde
Nakış nakış, ilmik ilmik sırdasın
Bekliyorum seni ses ver neresin?
Benim bu ülkenin soylu ekini,
Ben çekerim asırların yükünü
Ayırırlar bu topraktan kökümü
Yok mu beni bu yangından alacak
Bir yâr gibi ak bağrına saracak
Belki şimdi ateşlerde kordası
Bekliyorum seni ses ver nerdesin?
Kayıt Tarihi : 8.2.2008 21:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1999 yılı Nüzhet Erman şiir yarışması 3.lük ödülü
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!