Hasreti anlatırım ben dinlerim
Aşkınla yanar ah eder inlerim
Soldu bak bahçem de açan güllerim
Vefasız yar söyle şimdi nerdesin.
İnan sevgili seni çok özledim
Gittin sen ben bir daha hiç gülmedim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Güzel ve hoş duygular anlatılmış. Yüreğinize sağlık. Selamlar...
Sen gittin gideli,
Sisli hazana kaldı buralar.
Kanadı kırıldı...
Lâl oldu kumrular.
Yalnız... evet yalnız...
İsmin kaldı yadigar.
Nerdesin...
Hangi yerdesin,nerelerdesin.
Nerdesin nazlı yar...
Salına salına gidişin
Gönlüme kement atışın
Sevdan prangasıyla tutsak edişin
Kaldı yadigar.
Nerdesin...
Nerde... nerede, hangi yerde. İkimizinde özlemleri deli fırtına. Saygı ve sevgilerimle
Sevmek özlemek güzel duygular ama galiba bekleyebilmk büyük maharet istiyor :Yüreğinize sağlık. Beklenen özlenen olmak güzel bir duygu. Dileyeyelim hp öyle olun öyle kalın. Yüreğinize sağlık
Geçse de yıllar, ben seni beklerim.
Kor ateşlerde, yansa da yüreğim.
Yine seni sevdiğimi söylerim.
Vefasız yar, söyle şimdi nerdesin.
Beklenen gelir mi sandın hele ki vefasızsa sanırım beklenemin en kötü şekli vefasız birini beklemektir tebrikler
belkide nerede bıraktı iseniz/ nereye gizlediyseniz hala orada. Ve hala size oradan el sallamakta. Ki siz onu ne olursa olsun bütün yaşanılmışlara rağmen yüreğinizde bir yere zincirlemediniz mi? Ki siz onu vefasızlığına rağmen yaşamınızın en gerekli sayfalarına ışık tutsun diye paklamadınız mı?
Ki siz........
ne güzel özlemişsiniz!.....
___mana öyle güzel gölgesini düşürmüş ki şiire. Beğenmemek elden değil. Bir kaç yerde fazlaca imla ve bağlaç ile süslemeler görsemde ve bu süslemelerin lüzumsuz olduğu kanaatine varsam da şiir bir şarkı tadında bir türkü kıvamında.
2. kıtada : Gittin sen ben bir daha hiç gülmedim derken yüklemin görevi ben kelimesine yüklense de 'sen' gizli bir öznelik alarak ahengi fazlalaştırmış.
Yine aynı ikilem 3. kıtanın ilk mısrasında da çarptı gözüme. Ben seni beklerim diye gördüğümüz mısrada iki öznenin verilmesi de fazlalık olmuş. Sebi beklerim dense daha sade ve sadeliğine bağlı daha uyum içine girecekti sanırım.
Fakat 3. kıtada 1. mısradan sonra gelen mısraların ilk mısraya olan bağı öyle güzel kurulmuş ki şiirin bu kıtasını sondan başlayarak okusanız dahi anlam kuvvetini muhafaza edecek....
Ne diyebiliri ki....
Tebrik ediyor başarılar diliyorum...
Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
Keşke yerini bir söylese.Yine güzel bir şiir okudum.Tebrikler.
içim yandı..(((
Nerede olduğu bilinmedednde yüreğin bekcisidir ve silinmiyor dilinize yüreğinize sağlık.
Haşim Kalender.
son derece güzel duygulı bir şiir tebrikler saygılarımla
Güzel bir özlem şiiri,tebrik ederim.selamlar
Bu şiir ile ilgili 39 tane yorum bulunmakta