NERDEN BİLİRDİM...
Sana geldim aşkım...
Tam yirmi bir yıl oldu
Beni yalnız bırakıp gitdiğinin üzerinden....! ! !
Nerden bilirdim son defa uğurladığımı..
Beni öpüp el salladığını nerden bilirdim..
Ölümün bizi ayıracağını...! ! !
Yirmi yıl önce ektiğim cam,
Hala mezarının başında...! !
Ayrık otları sarmış etrafını... Haa....! ! ! !
Merak etme hepsini temizledim…...
Bahar geldi aşkım, hüzünlü sensiz bahar
Neden beni yalnız bırakıp da ölüme gittin..?
Düşünmedin mi...
Benim senden başka kimseyle olamıyacağımı..
Senin yanına gelmeyi çok düşündüm ama...! !
Çocuklar evet..
Çocuklarımız, beni hayata bağladı.
Her parcası sen olan çocuklarımız..! ! !
Başarılarını göremediğin çocuklarımız
Biri doktor,biri müh...
Ağladığımı görme sakın mezarının başında
Sen derdinya bir kadın dirayetli ve dik kalmalı diye..!
B eceremedim....! ! !
Ne yapıyım ben de böyleyim.
Tam yirmi bir yıl oldu..
Beni son öpüşün,
Bana son el sallayışının....
Nerden bilebilirdim.....
Ölümün seni bizden ayıracağını...
Nerden bilirdim ah nerden..?
ŞENSES US
Kayıt Tarihi : 9.1.2010 15:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bana son el sallayışının.... Nerden bilebilirdim..... Ölümün seni bizden ayıracağını... Nerden bilirdim ah nerden..? ŞENSES US
TEPKİSİZ HALK
Hani Türkler barbardı? Hani biz dünyayı titretirdik? Her haksızlığa başkaldıran, haklı konularda tepki gösteren, haksızlığa karşı koyan asi bir millettik. Şimdi bakıyorum da kafesine konulup ehlileştirilmiş bir aslan gibi olduk. Bütün kükrememiz içimize. Bütün acılarımızı içimizde sindirip kendimizin olduğu kadar başkalarının da kölesi olduk. İçimizdeki isyankâr ruhumuzu neden uyandıramıyoruz. Yurdum insanı her yerde eziliyor.
Askerlerimizin başına çuval giydirilirken halkımızın tepkisi ne oldu. Devletimizin, hükümetimizin, ordumuzun tepkisi ne oldu. Şeker konusunda şeker komasına girip halkın ağzının tadını kaçıranlar yurda hijyensiz kalori değeri daha düşük, şekerkamışından yapılan şekerler piyasaya giriyor. Kanser riski oldukça yüksek mısır şekeri şeker fabrikalarını ve pancar ekicilerini zora sokarken ve İMF’nin kotaların aşağıya çekilmesine neden olan kararlarıyla ihraç edilemeyen şekerler stoklarda beklerken, dışarıdan giren kaçak şekere yani nişasta bazlı mısır şekerine göz yumacaksınız ve fabrikalar zarar edecek, sizde fabrikalar zarar ediyor diye özelleştirip elden çıkaracaksınız,
Nişasta bazlı şeker ucuz olduğu ve kanser riskinin oldukça fazla olduğundan Avrupa ülkeleri %1, Amerika %2 kota uygularken bu oran Türkiye’de % 15 tir. Bu oranın yüksekliği bizde halkımızın tepkisizliğindendir. Halkın tepkisizliği bu günlerimize de şükür anlamına gelmektedir. Bir defa tepkisizliği kanıksatmışlar. Yeşil kartla kanıksatmışlar, yapılan yardım paketleriyle kanıksatmışlar.
Sadaka toplumu haline getirilmişiz. Çocukları iş bulamayan ailelere, Hastane kapılarında sürünen hastalara, hiç bir iş yapamayacak durumdaki kimi güçsüz yaşlılara Yeşil Kart ve yardım paketleri çaresizlikler içinde çare olmuştur. Olağan şeylermiş gibi halk duyarsızlaştırılmıştır.
İşte yeni doğalgaza zam yapıldı, elektriğe zam yapıldı. Kimler ne tepki verdi. Kendi sınıfının bilincindeki; Zengin İşadamları, Bürokratlar, Fabrikatörler, Din tacirleri, Tarikat temsilcileri, Aşiretlerin ileri gelenleri, yönetimi ele geçirmişler. Ortam o kadar müsait ki. On sene içinde işçiler ezile ezile, Teröristlerle gizli anlaşmalar yapıla yapıla, Fabrikalarımız, İşletmelerimiz, Topraklarımız, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz satıla satıla bu günlere geldik. Karşımızda oldukça güçlenen kendi sınıf bilincinden taviz vermeyen bir iktidar gücü ve bu iktidarı destekleyen palazlanmış bir sermaye var. Bu nereye kadar devam edecek, bağımlı hale gele gelmiş ordumuzla, yargımızla, eğitimimizle, ekonomimizle, kaybedilmiş üniter yapımızla demokratikleşme adına kaybettiğimiz değerlerimizle ve bütün bunlara karşı suskunluğumuzla nereye kadar gideceğiz. Bu değirmenin suyu bir gün bittiğinde, karşımızda her şeyimize sahip olan yabancı güçleri bulduğumuzda, bu tepkisel gücünü kaybetmiş halkımızın ne yapacağını zannediyorsunuz. İşte Yunanistan, memurlarının maaşlarını veremeyecek duruma geldiğinde ‘Avrupa Ekonomik Topluluğu’(AET) şartlı olarak borçlarının bir kısmını silmesine karşı hükümetin verdiği tavizle, çalışanlarına verdiği haklarda kısıtlamaya gitmeyi kabul etmiş, daha birçok gizli anlaşmalarla AET ye tavizler vererek bağımlı hale gelmiştir.
2002 den, 2011 e kadar bizde de çalışan, memurlar, işçiler ve halkımız, birçok haklarını kaybetti, açılım ve sıfır problemli dış siyaset politikasıyla nerelere geldik.
Günümüzde 7.2 lik depremde birçok bina yıkılmazken sağlam binaların yanıbaşındaki yıkılmış binalar düşündürücü değilmi. İşte Van depremi. Derpremden ziyade çürük yapılan binalar ölüme neden olmaktadır.Peki tepkimiz ne oluyor?
Bak dünyanın asi çocuğu konumundaki İsrail duman ediyor kendisine sataşanı. Mavi Marmara Gemisinin saldırıya uğramasıyla ilgili Birleşmiş Milletler Raporunun basına sızdırılmasından sonra gerçekler ortaya çıktı. Raporda yer alan''İsrail tarafından Gazze'ye uygulanan ablukanın meşruluğu, Mavi Marmara gemisinin hareketleri'' ile ilgili yazılanların Türkiye aleyhine olduğu apaçık ortada. Kıbrıs’la ilgili ambargo koydular. Biz böyle ambargolardan doğacak külfete halk olarak katlanırız ama hep tokat yiyen biz olmayalım. Bir tokatta biz atalım hak edenlere, saysınlar bizi. Barzani saysın, Talabani saysın, İsrail, Yunanistan, Ermenistan saysın. Bir defa güvenliğimiz dış güçlerin elindeyken Teröristlerle nasıl mücadele edeceğiz. Başbakanlarını padişah gören bir halkın, Başbakanlarına dokunmayı bile ibadet sayan bir zihniyetin yandaş medya yaratarak magazin manyağı konumuna sokulmuş olması karşısında nasıl sağlıklı bir toplum olduğumuzu iddia ederiz.
Acaba kapkaç olaylarında, Töre cinayetlerinde, Teröristlerin yakalanmalarında, Şehit ailelerine destekte, ne ölçüde tepki gösteriyoruz. Ufacık çocuklar kaçırılıyor, tecavüz edilerek öldürülüyor. Kadına yapılan şiddet ve genç kızlarda görülen intihar artışları korkunç boyutlara ulaşmış durumda iken tepki göstermeyişimiz karşısında nasıl kendimizi demokrat ve özgür hissedebiliriz.
Ama gene de bizlere umut veren münferit tepki olaylarıyla yatırımlarını durduran ve vazgeçen kuruluşların olması bizlere umut vermektedir.
Hükümetin yanlış kararları ve halkın aleyhine olan tutum ve davranışlarıyla ilgili tepkilerini ortaya koyan halkın gitgide bilinçlenmesiyle halk kendi çıkarları doğrultusunda kazanımlar elde etmektedir.
Kocaeli’nin Derince ilçesindeki limanda bulunan akaryakıt tanklarına ilave yapılmasını içeren ÇED Toplantısı halkın tepkisi üzerine iptal edilmiştir.
Hopa’daki Güneşli HES projesine karşı köylülerin protestosundan dolayı proje, şirket tarafından iptal edilmiştir. Güneşli HES’in ruhsat sahibi olan Nett Enerji basın kuruluşlarına gönderdiği yazılı açıklamada projeden toplumsal olaya meydan vermemek için vazgeçtiğini duyurmuştur.
Siyasi partiler içinde halkın tepkisini kullanarak kendi amaçlarına yönelik çıkarlar elde etmeyi Terörist grupların meclisteki siyasi temsilcileri çok iyi kullanmaktadır. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 12 bağımsız milletvekili adayı için verdiği seçime giremezler kararını başta İstanbul ve Diyarbakır olmak üzere yurdumuzun birçok yerlerinde gösteriler yapması karşısında (YSK) geri adım atmıştır.
Baz istasyonlarına karşı halkın tepki göstermesiyle GSM şirketlerinin birçoğu amaçlarına ulaşamamaktadırlar.
Sonuç olarak Tepki gösteremediğimiz konularda da tepki gösterebileceğimiz konuma geldiğimizde, yani tepkisizliğimizi yendiğimizde her şeyin daha güzel ve toplum yararına olacağını söyleyebiliriz.
Onun için gelin toplum yararına olan her şeyde birlikte hareket edelim.
DİYE DİYE
Can ver kendime geleyim
Kalsam herkese çileyim
Bu dünyadan ne bileyim
Göçtük kader diye diye
Üvey gülüşlere bakıp
Sevgiyi yürekte yıkıp
Varsıllığı kırıp döküp
Saçtık kader diye diye
Yenilgiyi sayıp kardan
Taksit taksit geçtik zordan
Hatalı sollayıp yardan
Uçtuk kader diye diye
Vuslata erdim şarkından
Haz aldım yaşam erkinden
Feleğin zalim çarkından
Geçtik kader diye diye
Ayıplı sancıda yatıp
Tende günahlara batıp
Aşk oduna zehir katıp
İçtik kader diye diye
Yürek yangınında faldan
Takıldık düşlere yelden
Açlık, korku, dolu yoldan
Geçtik kader diye diye
Şerre çalışırsa akıl
Deyin başımızdan çekil
Böyle adamlardan vekil
Seçtik kader diye diye
Ahmet Canbaba
TÜM YORUMLAR (26)