Bir Eylül sabahıydı
Gideceğini bilmeden uyandığım
Bitti diyeceğini bilmeden
Yıkılası bir Cumartesi günüydü
Hava biraz hüzünlüce...
Nerden bilirdim
O masmavi gözlerin katilim olacağını
Ve ömrümü o sokağın köşesinde
Yanlış yazılmış bir aşkı siler gibi
İki kelimeyle sileceğini...
Nerden bilirdim
O güne lanet edeceğimi
Senin için yüreğimde yetiştirdiğim
Kıpkırmızı gülleri koparıp birden
Gönlümün bahçesini talan edeceğini
İçime hasretler acılar ekeceğini...
Nerden bilirdim
Ellerini tutamadan bırakacağımı
Gözlerine daha doyamadan
Bakışlarının yüzümden kayıp düşeceğini
Ve dilinin başka isimleri anacağını...
Nerden bilirdim
Beni sokaktaki herhangi bir insan
Yoldan geçen öylesine bir adam
Kullanılmış ve çarçur edilmiş
Karalı bir kağıt parçası gibi göreceğini
Ve yazıp çizip kaderimi
Önemsiz bir hikayeye çevireceğini...
Nerden bilirdim
O gözlerin beni tutsak edeceğini
Ellerinin sıcaklığını özleyeceğimi
Sesini duymak için uğraşacağımı
Hayata gülümseyen yüzünü
Görmek için yollarına çıkacağımı...
Nerden bilirdim
Seni bir türlü unutamayacağımı
Bu kadar çok özleyeceğimi
Seni bu kadar çok seveceğimi
Ve birgün ellere vereceğimi
Sayfalarca şiirler yazacağımı
Seni düşünüpte uykulardan olacağımı
Hep bir matem havasında seni anacağımı
Oturup odamın bir köşesine ağlayacağımı
Zavallı bir Eylül ayında
Çaresiz bir Cumartesi günü
Nerden bilirdim...
Kayıt Tarihi : 2.12.2005 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!