Altında ateşi olan kazanın içinde su varsa, o fıkır fıkır kaynar. Sizin sakin sessiz dediğiniz tepeciklerin içinde (kim bilir!) beklide sancılı doğumlar veya kendir ipleri koparacak tehlikeli yaşam oyunları vardır. Aramızda, şu yaşamış olduğumuz çevrede, yakın veya uzaklarda kimler yok ki, olması geren duyarlılık maalesef en hafif düzeyde, şu ahir zamanlarda. Allı pullu, yaldızlı ve yakışıklı, görkemli ve içerisi neşe dolu hayat dilimlerine koşar beşerin ekseriyeti ve daha sonra mutluluk pastasından payına düşmeyeni de (af buyurun, sizleri tenzih ederim) iç etmeye, sahiplenmeye kalkar, zamane insanı..,
Şimdi sormalıyım; Şu zamanlarda sizler nerelerdesiniz de ben bu azametten bihaber ve gafil durumdayım! Üzerimde ar’ımın timsali, edebimin gereği bir örtünün uzantısı, eteği, pöçüğü varsa lütfen tutun, tutuverin ve beni de içerisinde olduğunuz (zahmette olsa varım) hayrın, yararlılığın en müşkül noktasına çekiverin. Allah rızası için terlemeliyim..,
Nerelerde yokum veya elden geldiğince olmamaya çalışıyorum, ya da çalışmalıyım?
Yakın veya uzak gelecekte nefsi kudüme münhasır planlanmış imarethanelerde, aç bi aç düşkün muhtaç kimselere yapılan yardımların şeref ve onur payesi olarak kazanılmasına çalışılan, şahsi çıkarların gizliden gizliye hesap edildiği ve (affınıza sığınırım!) şerefsizliğin şereflendirildiği imansız, ihlâssız, samimiyetsiz oluşumlar ve ortamlarda yokum, kesinlikle olmamalıyım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.