NENE HATUN.
Tarihimiz de 93 harbi olarak anılan 1877,1878
Osmanlı Rus savaşı
Dadaş derim dadaş kahraman gardaş,
Vatan vatan akar gözündeki yaş,
Genç yaşlı kız kızan top yekün savaş;
Tekbirlerle inliyordu Erzurum.
Erzurum, sabah ezanı sonrası
Minarelerden yapılan duyurularla uyanıyor.
Tabyalar düşmüş sesleri ile için için yanıyordu.
Ruslar yardım almıştı; besleyip barındırdığımız Ermeni’lerden.
Deli gibi fırladı Nene Hatun, tabyalar düşmüştü.
Cephedeydi erkeği…
Daha dün gelmişti ağabeyi,
Ağır yaralıydı ve kollarında ölmüştü.
Sabah ezanının hemen sonrası,
Bu feryadı dinliyordu Erzurum.
Taze gelin Nene Hatun sedası,
Sokak sokak çınlıyordu Erzurum.
Beşikte ağlayan bebeğini emzirdi;
Allah’a emanet verdi.
Ağabeyinin tüfeğini ve süngüsünü alıp çıktı sokağa,
Haykırıyordu,Palan dökene,o ulu dağa.
Vurun aslanlarım, Allah aşkına,
Şehit olanımız cennet köşküne.
Vurun kardeşlerim, vurun bacılarım,
Vatan aşkına.
Çoluk çocuk, yaşlı, genç, kız, kızan,
Ne bulduysa, balta, kürek sopa, tırpan.
Bir çığ gibi akıyordu, düşman üstüne Erzurum
Nene Hatun’un yeri göğü inleten nidaları ile.
Vurun aslanlarım Allah aşkına,
Şehit olanımız Cennet Köşküne.
Ölüme gidiyorlardı; biliyordu bunu hepsi de,
Ölüm şehitlikti en yüksek mertebe,
Mevla’m veriyordu Cennet'ini altın tepside.
Vatanını, namusunu kurtaracaktı
Düşman çizmesinden Erzurumlu.
Yutacaktı Moskof'u,yutacaktı.
Nene Hatun en önde…
Ölüm şehitlikti,,
Ağlıyordu sanki hıçkırıklarla Dumlu.
Vatan uğruna,din uğruna,namus uğruna.
Ölüm mertlikti,
Moskof’un gelişmiş silahları ölüm kusuyordu
Ölüm yiğitlikti.
Vurulup düşenlerin yerini arkadan gelenler dolduruyordu.
Bir an olsun bir adım geri atmıyordu hiç biri.
Her adım bir yiğiti solduruyordu.
Demir kapılar yerle bir edilmiş,
Tabyalara girilmişti.
Kapılar kırıldı, Moskof telaşta,
Nene Hatun, Gazi Ahmet en başta,
Yediden yetmişe herkes her yaşta,
Vur dadaşım, vur diyordu Erzurum.
Süngü savaşıydı artık, süngü de yoktu
sopalar süngüydü.
Ne kara gündü
Göğüs göğüse savaş.
Saldırıyor du Dadaş.
Eleriyle, yumruklarıyla saldırıyordu;
Düşman çizmesi vardı Erzurum’da.
Koca kayaları tüy gibi kaldırıyordu.
O imanın o inancın önünde kalır mı?
Taş üstünde taş.
Bir inanç bir İtikat vardı bu durumda.
Can korkusu yok, şehitlik var, gazilik var sonunda,
Vatan sevda, vatan namus
Düşman kaçıyor sus pus.
Sallanıyor yer gök Aziziye'yle
Sekiz şiddetinde sanki zelzele.
İnançlı bir avuç Türk sürmüştü tabyalardan Rus’u,
Kovmuştu düşmanı sopayla, balta ve nacakla
Ermeniler her ne kadar da kurduysa pusu.
Bedrin Aslanları idi her biri sanki,
Beraberdi o an onlarla inan ki.
Nene Hatun, sevinç gözyaşları döküyordu.
Secdeye kapandı, kaldı öylece,
Rabb’e temenna da beden zilhücce,
Ayşe validemiz ona gülünce;
Ashâb orda biliyordu Erzurum.
Bin Şehit verilmiş,
Üç bine yakın düşman öldürülmüştü.
Yaralıydı dişi aslan
Bakıp yarasına gülmüştü.
Ne olurdu onca yaradan,
Koştu yaralılara bir hırslan.
Evde bekleyen bebeği,Allah'a emanetti kalsın
yarasından akan kanı umurunda mı? Olsun.
Bir değil bin Nene Hatun solsun.
Ne haldeydi; sabah erken,gün doğarken.
Düşman kovuldu ya! . Kahrolsun.
Yaralıları pansuman edip sararken;
mırıldanıyordu halen:
Vurun Aslanlarım, Allah aşkına,
Şehit olanımız cennet köşküne,
Vurun bacılarım, vurun kardeşlerim
Allah aşkına,
Şehitler, gaziler cennet köşküne.
Vatan için gece başlayan mücadele
Akşam karanlığında son buldu
Nene Hatun mutluydu.
Geri alınmıştı Aziziye,ulu kale.
İşte buydu; Nene hatun,işte buydu; Türk kadını,
Uzun,uzun vesikalar,tarihler yazdı adını;
Örnek aldı; Ayşe,Fatma,Vatan için feryadını;
Türk Tarihi baştan,başa,kahramanlıktı Erzurum.
Vatan için yaşadı,
Vatan için öldü.
Doksan sekiz yıllık yaşam telaşı,
Nene Hatun derim, eğilmez başı.
Kahraman milletin, kadın dadaşı;
Elbet rahmet diliyordu Erzurum.
İBRAHİM ETEM EKİNCİ.
10.12.2010
Kayıt Tarihi : 12.12.2010 00:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sevgili ağabeyım :şiirin bilgi birikim gerektirdiğini biliyorum .
mısralarınızda bize Nene Hatun'u ecdadımızı ,kültürümüzü yenıden hatırlattınız
Mukaddes tuttuğunuz, gönüllerimizin derinliğine ışık tuttuğunuz her cümle için teşekkürler.
Düşüncelerınıze,duruşunuza Üslubunuza, büründüğünüz tevazu gömleğine saygı duyuyorum .
Tebrık ile.
Rabb’e temenna da beden zilhücce,
Ayşe validemiz ona gülünce;
Ashâb orda biliyordu Erzurum.
Bin Şehit verilmiş,
Üç bine yakın düşman öldürülmüştü.
Yaralıydı dişi aslan
Bakıp yarasına gülmüştü.
Ne olurdu onca yaradan,
Koştu yaralılara bir hırslan.
Yüreğinize kaleminize sağlık harika
Vatan için yaşadı
Vatan için öldü
...
Nene Hatun (Allah rahmet eylesin) tarihimizde iz bırakmış, yüreği vatan sevgisiyle dolu kahraman Türk kadını. Tırnağı olabilseydik denir ya işte öyle, keşke..
Kaleminizden bir destan okudum İbrahim Bey, çok güzeldi...
TÜM YORUMLAR (7)