Ama kim öyleyse boşalttı ayakkabılarınızın kumunu
ölmek için ayağa kalkmak zorunda olduğunuz zaman?
Bu kum ki İsrael aramaya gitmişti
yeri ve zamanı belli olmayan kum
Sina'nın yanan kumu
bülbüllerin boğazlarına karışmış
Uyurgezer
dönenirken yıldızının üstünde
uyandırıldı
sabahın beyaz tüylerince
üstündeki kan lekesi anımsatıyor ona
korktu, düşüyor
Nice yaramız var
öleceğimizi sanıyoruz
sokak bize kötü bir söz attığında her kere
Sokak bunu bilmez
ama kaldıramaz böyle ağır bir yükü
Sokak üstünde görmeğe alışmamıştır
Siz tanıklar
öldürmüşlerdi sizin bakışlarınız altında
arkasında bir bakışı duyar gibi
duyarsınız sırtınızda
ölülerin bakışını
Çiçeksiz kalmış bahçıvanız biz
Bir şifalı ot yok ki bitsin
Dünden bugüne.
Beşiklerde soldu adaçayı-
Biberiye, kokusunu yeni ölmüşlerin çehresinde yitirdi-
Pelinotunun bile acılığı dünde kaldı.
Giysilerimi yıkıyorum
Çokça ölmek sinmiş gömleğe
çok sesli ölüm şarkısını söylüyor şurda burda
Kovalayanlar uyuyup bir güzel ölümü
iğnenin deliğinden geçiriyorlar
Kumaş da istekli mi istekli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!