Yazılar - Neler Oluyor Hayatta?

Recep Akıl
905

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Yazılar - Neler Oluyor Hayatta?

Aslında Türkiye’de uzun yıllardır Rahmetli Özal’la başlayan ama zaman içinde kesintiye uğrayarak Ak Parti ile yeniden alevlenen siyasi mücadelenin en temelinde Milli Burjuvazi ile Komprador Burjuvazi’nin iktidar mücadelesi yatıyor. Aralarında uzlaşmaya vardıkları an ortada mücadele falan kalmayacak. Ya da mücadele daha başka bir mecrada daha başka bir biçimde sürecek. Buna emin olabiliriz.

Bu uzlaşma çok yakında değilse bile yakın bir zamanda mutlaka gerçekleşecek. Gerçekleşecek çünkü gerçekleşmemesi demek eşyanın tabiatına aykırı bir durum demektir ki her iki tarafın istediği aslında aynı şeydir. Bu da uzlaşmaları için yeterli bir asgari müşterektir ve bu asgari müşterek onları yavaş yavaş bir araya getirmeye başlamıştır bile. Buna en güzel örnek Ak Parti'ye yapılan "Devlete yaslanmaya başladı," eleştirileridir.

Bir başka gösterge de uzun zamandır süregelen her iki tarafın kalemşorlarından bazı sivri uçlu olanların sivriliklerinin törpülenmesi(ya da bertaraf edilmesi) çalışması... İstenirse bu uzlaşma çabalarına çok daha fazla örnek bulunabilinir. Meselâ bunlardan en çarpıcı olanların başında Ergenekon ve benzeri derin devlet yapılanmalarının tasfiye edilmeye çalışılması… Meselâ yargıdaki ufak tefek değişimler… Meselâ yeni anayasa çalışmaları, vb…

"Demokrasi mücadelesi" adı altında yapılan mücadelenin aslında bir paylaşım mücadelesi olduğunu bilmek oynanan oyunun seyrini (hiç değilse benim için) daha bir keyifli hale getiriyor.

Meseleye bir başka açıdan, sokaktaki adamı ilgilendiren yönünden bakılacak olunursa eğer görülmektedir ki bu iki taraf arasında yapılan mücadele sayesinde Burjuva demokrasilerine özgü demokratik hakların görece bir kısmının hayata geçirilmeye başlanmış ve aksayarak da olsa devam ediyor olması…

Söz konusu demokratik hakların toplumsal bir rahatlamayı da yanında getirmesi ise, halkın muhalif yanını iyice bir törpülüyor ki bu bile son tahlilde hem Anadolu sermayesinin (Milli Burjuvazinin) hem de İstanbul sermayesinin (Komprador Burjuvazinin) epey bir işine yarıyor.

Adları geçen bu iki tarafın uzlaşması demek aslında halkın yeni bir takım sorunlarla karşı karşıya gelmesi demektir. Her türlü toplumsal yapılanmada iktidarı belirleyen şey, üretim araçlarının mülkiyetinin kime ait olduğudur. Bu tanımı ülkemize uyarlamaya kalktığımızda görürüz ki Anadolu sermayesi ile İstanbul sermayesinin birbirleriyle uzlaşamamalarının hiçbir geçerli gerekçesi yok. Aralarındaki çelişki uzlaşmaz değildir ve doğal olarak en sonunda bir araya gelip zaten kendilerine ait olan iktidarı paylaşmak kendi gelecekleri açısından elzemdir. Sorun birbirlerini kabul edip etmemekle ilgilidir.

Görünen odur ki her iki taraf da artık birbirinin varlığını tanıyıp kendilerini uzlaşmaya açtıklarıdır ve sonunda bu uzlaşma mutlaka ama mutlaka gerçekleşecektir. Ama bu uzlaşmadan ülkemiz insanı ne kazanıp ne kaybedecektir bunu da en açık bir biçimde belirleyen şey zaman olacaktır.

Not: Bilinir ki her siyasi oluşum (ya da parti) toplumsal bir alt yapının görünür haldeki örgütlenmiş şeklidir. Hangisi neyi temsil ediyor, neye tekabül ediyor? Bu sorunun cevabını vermek benim işim değil. Meraklısı araştırır öğrenir. Bilenlere ise söyleyecek bir sözümüz yoktur. Onlar zaten ne kastedilmiş olduğu konusuna vakıftırlar.

Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 3.2.2012 21:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Recep Akıl