Nekrotik Sayıklamalar / Nesir

Sırlıdır aşk aynası. Âşık bakar, maşukunu görür. Yansırlar gönül suyunda. Şavkı olur içlerindeki ışıltı. Bütünleşirler. Aşarlar kendilerini. Aşsalar da yolun yönü kendilerinedir, bilmezler.

Aşkın sırlı aynası ya nadide bir parça ya da bir paçavra ile olur paramparça.

Sırra kadem basan ne bilinmez. Gayb sükûtiliğine gerisin geri döner. Vuslat sağırlaşır. Gölge oyununda ekser olur eskar. Yüreğin fon müziğinde Nekrofili dansında yeni bir oyun. Tecrübe sabitler aramanın abesliğini. Oyun dışı kalmışlığın hüznü ile dirim adına başlar yine de arayışlar.

Ah geceler.

Nakl-î yekûnunda günün sevinci. Hüznünün ayrıntısı Z raporunda. Âşık aşkın muhakemesinde, maşuk muhasebesinde.

Vaatlerle süslü olmayan yollar aranır. Söz suskun kalır huşu içinde. Çığ düşer sevginin doruğundan, aşkın hüzünbaz eteğine. Sevmesini bilen yine sever, oyun dışı kalsa da. Seyir var seyir içinde der, döner gönül şarı içindeki kendi şiarına. Oldum dedinse öldün der Sokrat. Öldünse bildin der ölüm.

Seyreyler şehadetinde hayat seni.
Alsan alınmaz, satsan satılmaz aşktır hayat.
Huzurun odağında sevgiyi yaymaktır yaşamak.

Hayy Allah,
Sırrı döküldü aynanın, kâinatı gördü Mecnun.
Âlem var, âlem içre dedi ozan,
Dünyaya kör oldu, aşka gör oldu Mecnun.

Tövbeler olsun ki!