Nekahet Şiiri - Yorumlar

Efendim, seçici kurula (günün şiiri) teveccühlerinden ötürü çok teşekkür ederim.

Şiirle ilgili tebrik, olumlu ve eleştirel tavsiyelere, eleştirilere yürekten teşekkür ederim.

Şiir okunduğunda okunduğu kadardır.
Şairinin nefesidir. İçerisinde onun düşünce dünyasının izleri işaret edilir. Okuyucu iz anındaki karşılığına göre çağrışım yaparak anlamlandırır.

Not: Şiirle alakası olmayan yorumları önemsemediği belirtmek isterim.

Saygı ve muhabbetle.

Sayın Adem Bey,
Siz de ,benim 'kısmen haklısınız.' cümlemi kaçırdığınızı düşünüyorum. Evet,günün şiirinin konuşulması,edebi değerinin ele alınmasına kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum ama bu idealist senaryonun dışına çıkıldığı durumlarda ki ,bunları kimlerin daha çok yaptığınızı sizin çok iyi bildiğinizi sanıyorum ,ben tirbünlere oynacak biri olmadığım için,ithamlarınızın hedefini doğru seçmenizi rica ederim. Ayrıca ,buarada gereksiz yazılan 20-30 yorum,diğer olumlu yorumların yazılmasını da engelleyemeyeceği için,'başkalarının hakkı yeniyor .' iddiası da havada kalıyor bence...

Şunu derim Salih ALTINGÖK bey,

Sanıyorum bu Antoloji.com 2000 li yılların başında oluştu.. Yani denebilir ki AKP ile berlikte doğdu.. Ve bu side yıllarca edebiyat sitesi iken ana sayfasından AKP nin her geçirdiği seçimlerde brozanlığını yapmakla kalmadı, sadece bu partinin ana sayfasından reklamını yaptı ve üstelik her yıl AKP nin bir belediyesinin şiir yarışmasına saha oldu ve çok çok pofpoflandı.. Binlerce şairlerin katıldığı yarışmalardan onlarca ünlü şairler türedi.

Bir deger verdiğim mütevazi yürek santcısı, yazarı ve ozanı daha yenilerde bir konu hakkında şöyle bir sözü etmişti: bizim oralarda bir deyim vardır. 'Öksüzün eteğine kavurga koymaşlar da, şeyim yanıyor diye bağırmaya başlamış.'..

.. Burada iki de bir gelip aydın- maydını ağzınızda geveleyeceğinize, sizin yazım, sanat ve edebiyat boyutunda ne olduğunuzu bilmiyoruz..Hatta sayfanıza gittik ne bir fikiriniz ve nasıl ve niye yazarsınız ne de bir tek kelime yok..

Aynı öküzün hesabı, bulmuşsunuz burada şiire yazılan yorumları, fikirleri onlara şüredip bir şeyler kapacağınıza, fikir geliştirip aydın olmaya yolunda ilerleyeceğınize..bir de kalkmış, yazım ve aydın olma konusunda ne idüğünü bilinmeyen yanınızla, üstelik buraya yormulara tepeden bakar edası ile Ağrı’nın tepesinde Nuh’un gemisini bulmuş gibi böbürlenen havaya giriyorsunuz..

Biliniz ki dostum sizi biz ancak bu yorumlarla degerlendiririz ve onlara baktığımızda inanın bir bolan kos koca bir balonsunuz! AYDININ en büyük baş BELASI BALON olması! Bilir misiniz bilmem!

Helkenizi suyla doldurun gelin, koltuk altında kitap ile gelin, fikirle gelin, kendinize has aydın olma görüşü nedir sayfanızda yer ederek gelin ki bilelim.. Okuyalım ve burada yazdığınızı kaide alıp saygı duyalım..anlam çıkartıp bir öğrerti olarak algılıyalım.. Ne başkalarının söylediğiyle ne de şu sizin kuru sıkı laflarla inanın aydın hiç mi hiç olmuyor.. Sayın beyfendi lütfen aydın olun gelin!

Gidin Antolojinin tarihçesini önce ögrenin gelin ve ondan sonra bize ..”bu sayfanın bir sanat söyleşi sayfası olduğunu unutanlar var.” Deyin..

Hiç olmazsa burada samimi yorum yapıp, görüş ileten ve fikirlerini ortaya koyan bizden bazılarının sayfalarına uğrayıp ne diyorlar ona bakın gelin..

Konu sanırım anlaşıldı!
Saygıyla..

Evet Adem Bey,
Kısmen haklı olsanız bile; vatanı şiir kurtarmaz,roman kurtarmaz,sanat ve o sanatlara emek veren aydınlar ve burada,orada,her yerde beyan ettikleri düşünceleri kurtarmaz da ne kurtarır acaba ???
şiir konuları açıyor,konu konuyu açıyor ve bir de bakıyoruz kabak tadını açmış bazen...kaçınılmaz bir gidişat sanırım...

Saygılar

Fikret Şahin

Sayın Salih,
Çok demokratik bir baba olarak,dört çocuğunuzla sinemaya gittiğinizi düşünün...çocuklarınızın sinemada kazayla bir porno filmi farkettiğini ve de aralarında o filme gitmeye karar verdiklerini düşünün; sayısal olarak kaybedeceğinizi bile bile, demokratik bir tarzla, hadi oylamaya gidelim , der misiniz acaba ???

Buradaki ders: Cahil toplumlara veya çocuklara demokrasiyi uygulamadan önce onları eğitmez,bilinçli seçebilme yetisini geliştiremezseniz uyguladığınız demokrasi kendini yok etmeye karar verebilir ki ,burda ,devlete ve aydın kesime düşen görevin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor sanırım.
Yoksa, bu yolları da kendi karanlık ideojileriyle tıkayan bir yönetim başa geçiyor ve haydi koyunlar mezbahaya konusuna geri dönüyoruz...
Bu; büyümesine,gelişmesine yıllarınızı verdiğiniz çocuğunuzun,kendi seçme hakkını kullanarak intihar etmesine benzer mi ,dersiniz ???

O sürüler ve bu koyunlar....Dahil misinizz O sürüde bu koyun olmaya...Şimdi onlar o sürüdeki koyunlar da biz acaba hangi koyunlarız...Aydınız akkoyunuz...Karanlığın takipçileri o sürüdekiler...Acaba karanlıkta bu sürüler nasıl ilerler...Biz görebiliriz onları gözleri bağlı kurbanlık.Ama belki seçmek denen özgürlüğü kullanmşlardır.Belki de bunu keyfi yapmışlardır.Şimdi biz aydın koyunlar bizim tarafımızdan karanlık görülen o şeyi seçmenin de bir hak olduğunu anlayan o sürüdeki bu koyunlar olabiliriz ha ne dersiniz?

Hiç farketmez, bakın dünyada ki sosyal patlamalara, patlatılan bombalara, halkın devamlı (iç) çatışma ve birbirine düşürülmelerine.., bakın zalimlerin baskı altına tutulan halkalara; güvensiz..işsizlik , yoksulluk gittikçe artarken, zinginler giddikçe trilyon cirolarıyla azalmakta, devletten hiç bir insan gibi (o dediğimiz birincil gereksinimlerinde) yaşama hakkı olmayan, hakkı varsa o nu da diyelim ki sağlık sigortası, emeklilik gibi ya bunları rüşvetle edinilen ya da kuyruklarda perişan eden düzdenlere/düzenlemeler/zihniyetlere ve ortamalara..


… Evet, bakın dünya da ki o ülkelere.. Ne görürsünüz..ya o ülkenin siyaseti hayatın her ama her alanını belirler ve herşeyi yönlendirendir ve günlük yaşamda, televizyonların ilk haberlerine de sığmayıp oradan taşanlara kadar siyasi boyuttur ... Ya cuntacı zihniyettir, ya dikta bir rejimdir ya da evet bir malesef malesef adını zikretme durumunda kaldığım bir arap ülkesidir..

Söylendi tekrar söylüyor ve yeri gelince onlarında De Wit..ine kadar lanet okuduğum..Belçika’ya bakın..neredeyse 2 sene oldu bir hükümet kurulmadı.. Eee ne oldu var olan demokrasilerine..hiç siz yukarda vurguladığım siyaset, cunta ya da diktatör bir ülkede olan karışıklık, halkın bir birine düşmesini duydunuz mu.. Bu ülkelerde güncel haberlerde..siyaset haberi üçüncü ya da sonuncu..asker dünyada, bölge de önemli bir olay bir vaka varsa haberlerde haber..o kadar!

…Hele ki, siz bakın şu geçtiğimiz 10 seneye..Var olan yukarda ki karışıklık ve kaos ..halkların, grupların, cemaatlerin, askerlerin ve hükümetin ve iktidarın ve devletin bu denli bir birine düştüğü ve olan kargaşalıkları da 10 a katladığında gözümüz kör, kulağımız sağır mı?.. ÖYLE Mİ? Bence yanılıyorsunuz ve HALK yanılmaz! ..An olur bunların hesabını sizden halk sorar/saracaktır.. Ama bu gün ama yarın ya da 10 sene sonra..belki bunların hepsi yarından da yakın! Ve an gelir Atilla İlhan dahi ölür..

Cuntacılara ve şimdi cuntacılardan beter ben bilirim; ben anayasa belirlerim, ben istediğimi içeri tıkarım, ben düzeni belirlerim, insan ne yer, içer, yatar-kalkar benden sorulur..
Ve..
İstediğim öğrencileri sınavı kazandırırım, benim güdümümde olacak savcı ve hakimi severim, atarım..zengin ederim, yolunu açarım.., Anayasa Mahkemesi başı da ederim.. Benim zenginimi yaratır ve yaltaklaştırırım.. Pırlantaya vergi koymam.. simdici tabii ki vergisini vercek diyen yine benim, ben dini zorunlu ders olarak devam ederim, ben bir farklı inancı kabul etmem ve mutlaka zorunlu benim inadığım din okutulacak, hüküm kılacatır düzene diyen bu benci, egoist, hümümdar, padişah azmanı ve güdümlü siyasi iktidarlarla.. halktan halkın özünü, vergisini, adaletini ve devlet işlerini gizleyen (devlet işidir gizlidir zihniyetli anlayışla) bu iktidarlarla evet onlardan farkı olmaz cuntacılara, lanet okuyorum.. Çifte standartlı zihniyetlere bu dalda ve alanda lanetler olsun!

Köşeye mazhar olan şairi tebrik ederim.
&&&&&&

1960 Enleminden Ağlar Menderes 2007 Boylamından Çoşar Menderes

Yapılan hassas ölçümlerde coğrafi ve tarihi bilgiler ışığında iple yapılan ölçümlerin, milenyum çağında daha gerçekçi ölçütlerle yapıldığında 1960 enleminden ağladığı,2007 yılı boylamından çoştuğu kesin olarak anlaşılmıştır.
İple yapılan ölçümlerde ipin bağlandığı dar ağac'ın uluslararası normlara uygun olmadığı milenyum matematikçileri tarafından ısrarla belirtilmektedir.
...Babamında akmıştı gözyaşı menderese.
Destur...
Hoş Ol...
Boş Ol...
Baş Ol...
Allah(c.c) belanı versin,verdide,daha da veriyor.....
Saygılarımla......

Nekahet şiirin başlığı, şiirin dört mısralık ikinci bölümünde açılmış. Hastalıktan çıkmış zayıf ve bitap düşmüş yorgun bitkin hali tarif eden bir sözcük.
Şiirin son mısrasında;
‘’Aşk, bildiğim ve tanıdığım tek kurum!’’ diyen şair bu evrede beni iyileştirecek tek şey aşktır demek istiyor her halde. Ya da ben öyle anladım.
Hece ile serbest arasında bir yerden yer yer hece şiiri gibi uyaklı, ritmik; yer yer serbest şiir edası ile derin imgeler barındırıyor şiir. Ama bu bir sıkışıp kalmışlık ya da tereddüt değil sanki böyle denk geldi yazdım der gibi.
Şiir güzel şiir ve bu güzel şiirin ufkumuzda açtığı yolda rast geldiklerimizden bahis ama eğri amma doğru iki kelam ettik.
Değerli şaire, bizi bu şiirle buluşturanlara ve köşenin takipçilerine hürmetler.