Güldürenler göçüyor, ‘hüzün’ü bırakarak,
Yapraklar dökülüyor, güzünü bırakarak.
Nejat Uygur da gitti, son baharı kapattı,
Bize gülen yüzünü, sözünü bırakarak.
‘Üç fidanı kestiler, gülmek gitti’ diyendi,
‘Paris’i neyleyeyim. Artvin yetti’ diyendi.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Sayın Mustafa Bay, katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim.
Çoktan "8 koca yıl" oluverdi.....
Yeri dolmayacak
Bir daha gelmeyecek olanlardandı, Rahmetli Nejat Uygur..
Ustasıydı...
Tiyatronun, sinemanın..
Allah rahmetiyle muamele etsin..
Saygıyla anıyor, size de teşekkür ediyorum vefalı şiiriniz için Nevzat Bey..
Sağ olun...
Sayın Mustafa Bay, katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta