NEFSİNİZİN, İNATLAŞMANIN ESİRİ OLMAYINIZ...
Merhaba gönül dostlarım. Saygılar,sevgiler, selamlar ileterek konuyla ilgili görüşlerimi paylaşıma sunuyorum. Nefsimiz daima bizi avucunun içine alarak arzu ve isteklerini her geçen gün artırmaktadır. Onun her isteğine peki deyip boyun bükmeye kalkarsak Allah korusun inancımıza da gölge düşürür. Dünyalık hırslarının üstesinden gelebilmek için bir çok zorluklar yaşarız.
Şeytanın bizleri avlamasına, kandırmasına sebep olan nefsimiz, onunla birlikte hareket etmekten de memnuniyet duymaktadır. Uhrevi alemi unutturur, sadece dünyalık işlerle meşguliyetlerini sürdürür. Abdest almak, namaz kılmak, oruç tutmak onun en ağırına giden ibadetlerden sayılır. Besmelesiz sofraya oturup abur gibi yedikçe şeytanlara da ikramlar sunar.
Allah hiç kimseyi nefsine esir etmesin. İmtihana geldiğimiz yalancı, fani dünyada uhrevi alem için başarımızı sıfır noktaya düşüren nefsimizin isteğini köreltmemeliyiz. Her kötü yolların karşısın da mutlaka iyi yollar da vardır. Nefsimizin de düşmanı ibadettir. Harfiyen yerine getirirsek rahat edebiliriz.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman