NEFSİM
Zevkine dünyanın kapılan nefsim,
Günah kapısına kilit vur gayri,
Yoruldum peşinde kalmadı vasfım,
Böyle hayat olmaz biraz dur gayri…
Beyhude dolaşıp boş söze kanma,
Gördüğün seraptır sakın aldanma,
Dizindeki derman kalacak sanma,
Dön de aynaya bak saçın kır gayri…
Senden önce giden dönmedi geri,
Gelmiyor onların tek bir haberi,
Neden görmüyorsun gafil serseri,
Yolun sonundasın bunu gör gayri…
Yaşadığın ömre bin meşale yak,
Yaratılan cana seven gözle bak,
İlimsiz sohbeti bir yana bırak,
Cahilin meclisi sana şer gayri…
Görmeyen gözlerden dileme derman,
Budur hakkın emri böyledir ferman,
Şu kalan ömründe yeşersin orman,
Bu dünya fanidir kalmak zor gayri…
Akıl denen cevher akmış durulmuş
Yıpranan bedende kalbin yorulmuş,
Yüzünün hatları solgun görülmüş
Günahtan kurtulup Hayal kur gayri…
Miskin Murat der ki; düğün kurulur,
Vuslata giden kul elbet yorulur,
Dar mezar içinde hesap sorulur,
Karanlık mezarda gözün kör gayri…
15.01.2008 ANKARA
Kayıt Tarihi : 15.1.2008 13:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Duman](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/15/nefsim-3-2.jpg)
saygılarımla
buda benimki
Arzularsın! ..
Dersini almayıp hậ ceden,
Elif, lậ m, mim gibi heceden,
Yola koyulmayıp geceden,
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Yönün döndürmeden kıbleye,
Tebarüz etmeden Kâbe’ye,
Kürekleri çekip haybeye,
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Nefsi kurtarmayıp mekirden,
Hakkı uzak durup zikirden,
Ders almadan Ebu Bekir’den,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Nefsinle Çıkmadan sefere,
Taşıdığın koca semere,
Bakmadan Hattab-ı Ömer’e,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen hilmi almadan Zinnûreyn’den,
Arınmadan gönül reynden,
Kurtulmadan hırs-ı hacereynden
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen örnek almadan Ali’yi
Şu, Hasan, Hüseyin, Veli’yi,
Tutmadan nefis denen deliyi,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Can yoluna canın vermeden,
Hak’ın gülerini dermeden,
Agâh olup sıra ermeden,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Cehle cihat açan dedenden,
Ayrılıp hak yola gidenden,
İstemeyip can-ı bedenden,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Nefsine çakmadan zikkeyi,
Görmeden Medine, Mekke’yi,
Sen tavaf etmeden Kâbe’yi
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Mevlana, Yunusa bakmadan,
Sevda olup gönle akmadan
Sen, şu bataklıktan çıkmadan
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen neylersin Şam’ı Bağdat’ı,
Bağdat’ı sulayan Fırat’ı,
Eline almadan beratı,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Gezip dursan Şam’ı, Tiflis’i,
Antep, Maraş, Konya, Bitlisi,
İplemeden Lâin İblis’i
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Divanı huzura durmadan,
Rukiye, secdeye varmadan,
Halim nasıl diye sormadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Mahbubun kapısın çalmadan,
Köşkün tapusunu almadan,
Ummanı deryaya dalmadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
Sen çağıl çağıl çağlamadan,
Ol gece gündüz ağlamadan,
Hasretle sinen dağlamadan
Rabb-ül Rahman’ı arzularsın.
Yar yoluna turậ b olmadan,
Bir hayali serap olmadan,
Öz can, yanıp harap olmadan,
Rabb-ül Rahmanı arzularsın.
TÜM YORUMLAR (2)