BİR OFFF! ÇEKSEM KARŞIKİ DAĞLAR YIKILIR BUGÜN POSTA GÜNÜ CANIM SIKIlLIR.
ORKİDE’YE MEKTUP
Yeni bir yıla daha girerken nasılsın orkide? Ben kendi kendime yetemiyorum. Sanma ki bu köşelerde yetiyor bana. Kendinden çıkan kendi olamaz ve kendinle uğraşmaz diye düşünme. Vicdanla değiştirmiştim adını. En iyi sen bilirsin nerede açtığını. Yok musun yok musun yoksa hiçbir yerde.
Kederinden boynu büküldü dağ uçlarında çatal otlarımızın
Dönerek tersine ak-koyu zehrini düşürdü sırtımıza
Her şey ol diyeceğim
De dinmeyeceğim intikam yağmurlarına
savunma istersen kendini..
Doruklardan yayılan umut çiçeğiydi
Yamaçlara aşındı
Acılarla kaynaşıyordu
Çizgide bıçak, kurşun
Tutuşan ellerde bulduk
Dost sıcaklığını
Bilgi birikimi adına hiçbir geçerliliği olmasa bile (aman!) “ipe sapa gelmez,” bunlar demeyin. Siz yine de hatırınızda tutun son ayın başarılı takımlarını… ödüllü reklam metinlerini… Bilemezsiniz hangi konuların, hayati bir iş için gireceğiniz sınavlarda genel kültür başlığı altında karşınıza çıkma ihtimalini. Geçen gün –kablosuz ve şifresiz- bir kanalın haberlerine konu olan Haşmet adlı koyunun etle beslenmesi, vatandaşlarımız adına fazlasıyla kayda değerdi… Torunuyla kendi yavrusunu karıştırması da öyle...
Dünyayı avuçlarımıza getiren sevimli medyamız bir yana,tüm iletişim araçları içinde kullanıma mahzar olan internet ve cep telefonu da aynı işletim sisteminde; çevre koşullarına duyarsız kalmamıza imkan vermiyor. Telefonumuza gelen gol haberleri, burçlar, büyük bir ilhamla avlandığımız kontur geçirici hatlar.. melodiler.. İnternetten akan reklamlar.. 10 lafından 8’inin yalan kabül edildiği (pardon hayal!) sanal (anal veya oral da olabilir) sohbet kanalları…
Bir de düş haddinin limitini yükselten geçici enerji maddeleri (uyuşturucular) .. Fiyatlarının düşmesiyle kitlesel gençlik bunalımlarına, yani koşulların beklentileri karşılayamama tehlikesine paralel olarak, kullanımı ve bulunması artarak kolaylaşan maddeler… Yarım saat içinde yavaşlayan zaman kavramıyla “kafa içi” yapılan dünya seferleri, bin yıllık çınarın öfkesiyle savrulmak, kendini araba, bardak, tava sanmak.. bazen algı ve mekan kavramının yitmesi.. Endişe, artan paronaya ve daha sonra günlük hayatta daha fazla kullanabilmek için üretilen bahaneler..
Nasıl döndüyse suyun üzerinde su
Bozmadan izletti harfini künyenin
Oyunbaz köpüklerinde
Yabana kişnedi mağrur vapur..
Çıtladı tombalak fedainin ay çekirdeği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!