Lüzumsuz hatıraların üstünde uçan uçkun,
Gözlerini bana dikmiş, göklerdeki kızıl kuzgun.
Suskun an'ımın seyrettiği nehirler durgun.
Semanın uğuldayan vadilerinde bir adam, yorgun.
Gece rüzgarında süzülen kara küller,
Ay ışığının kutsadığı çiçeklerde gözler.
En derinden gelen nefret dolu sesler,
Kalbinin kafesinde tüten kızgın alevler.
İşlenmiş göğsüne, günler dolmuş acı,
Kaybettiği her hayatın yüreğindeki yası.
Acarlaşmış ruhunda tüten kadim ayazı,
Bendine sığmayan canların bulutlardaki yası.
Fezaya uçan uçurumun ucundaki evi,
Hortumların uluduğu, sessizlikte binevi.
En sönük cümlelerin zirvesidir vahi,
Sapsız sağnağın saltındaki kara kûhi.
Kordan zincirlerle sarılı sefil vücudu,
Yürümeye mecali kalmamış kayıp ruhu,
Oydu, en yüce ağaçların kalbindeki kovuğu,
Soydu, siyahlara bürünmüş göklerdeki bulutu.
Suyun akmayı bıraktığı küskün nehir,
Geceyi sarmalayan uğultular da ki kibir.
Kara kan damlatan iğnededir zehir,
Zifirin sardığı tepelerde öten nefir.
Seyrin ötesine varamaz hiçbir tor fikir.
Kayıt Tarihi : 1.2.2019 03:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!