Nefeste Buluşmak
kalabalığın sesini dinlerken yorulduğum bir gün,
yüzümde yorgunluğumun sessizliği,
muhabbeti özlemişim bir dost ile edilen,
aklıma kahve içmek gelir en azından kendimle konuşurum diye,
kahve biter kalan telvesindeki buruk acı,
zaten pek de anlaşamam kendimle,
havadan üstüme çöken biten günün horultusu,
ağzımda içtiğim kahvenin hüzünlü acısı,
atarım kendimi dışarı dost saydıklarıma emaneten,
sırf yağan yağmur alsın üstümdeki koyu renkleri diye,
anlamam yolun nasıl bittiğini,
yada arabaya nasılda kolay park yeri bulduğuma sevinmeyi unuturum,
aklımda yağmur, alır gibi olur ağzımdaki acının koyu kahvesini,
yüzüm ıslanırken şaşarım kendime,
neden beni esaretimden kurtarandan kaçıyorum ki,
yağmur yağıyor, erirken ruhumun buzdan zincirleri devam ediyoruz yürümeye,
çok lazımmış gibi girdiğim gürültülü bir ortam sonunda vardığımız,
istemeden yürüyen ayaklarım şaşkın,
gözlerimse habersiz başına geleceklerden etrafı inceliyor,
oturuyoruz hangi duygularla geldiğimi unuttuğum masamıza,
yüzümde geçikmenin verdiği mahçubiyet pembesi,
aklımda hayata dair bir yığın sorun,
ilk kadeh her zamanki gibi tereddüt ile kaldırılıyor şerefe,
maskelerimin en sahtesini takmışım, mutlu sanıyor beni çevremdekiler,
bırakıyorum kendimi alkolün yalancı sohbetine,
muhabbet ediyorum dostlarımla,
unuttuklarım geliyor aklıma kurulan her cümleden sonra,
ve her hatırladığım biraz daha beni ben yapıyor,
kızıyorum kendime ayırt etme yetilerim kapalı diye,
bir Fuzuli gibi olmak istiyorum,
ama nafile bırakmıyor üstadınların şahı Neyzen abi.
tutuyor kulağımdan, ve haykırıyor yüzüme yanlışımı,
kaldırıyor üşümüş yüreğimden gözlerime sarkmış perdeyi,
meğer gerçekmiş yalan sandıklarım, hemde en özlediğim kadar,
en tatlı olmuş ağzımdaki o acı hatıralar,
en masuma dönmüş arzularım ve ben, ben olmuşum tekrar..
ama nasıl neden yahut ne zamana kadar,
daha bu tatlı rüyaya doymadan,
bitmesin endişesi sarar içimi,
gece müsade istemek üzere keyfimden,
içimde buruk bir mutluluk,
düşen maskemin yerini almış çoktan surat ifadem,
gece bitmiş, uykum kaçmış
agzımda muhabbetin tatlı kokusu,
kalbimde yeniden o anı yaşayabilme arzusu,
yol nasıl bitti ve ben kafamı ne zaman yastığa koydum bilmiyorum,
ama şimdiden o anı çok özlüyorum..
Kayıt Tarihi : 6.5.2011 01:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!