Sen, ılıman iklimlerin düş sevdası, göğsümdeki hicaz bekleyişlerin gül destesi
Sen düşünüşlerimin madımak seherlerinde, yorgun umutlarımın kayıp hazinesi
Sen bedevi tutkularımın çöllerinde yangın iklimim, gövdemdeki aşkın poleni
Sen dilimdeki ahraz türküm, unutulmuş ve talan coşkularımın arzulu ruleti
Birbiri peşi sıra koparılan takvim yapraklarının öyküsüdür hayat, kimi bir ateşe can verir, kimi de sularla sevişerek denizlere bir günün öyküsünü serpiştirir. O yüce derinliklerin gizeminde, yaşamın parmak izlerinde hep yapayalnızlığımızın ve hüzün savan düş açılımlarımızın yankısı vardır. Sözler imlasız haykırışlarla usumuzdan yuvarlanır ve asıl yerini unutur, ama hayat değişken bir mevsimdir gülüm, hoyrat ruhumuzu okşayarak er geç karşılığını bulur.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Zevkle gezindim satırlar arasında.Mhteşemdi .Saygılar
severek okudum can.emeğinize sağlık
Düşündüren duygu yüklü bir yazı, tebrikler
Esen kalın...
anlamlı duyarlı düşündürücü güzel bir çalışma. şu ölümlü dünyada kötülükler neden peşimizi bırakmaz neden hep acılar korkular yaşarız. kaleme sağlık
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta