Hadi bir yudum konut daha
Bir yudum
Bir yudum daha
Dehşet tablolar renksizleşedursun
Ben o sokaktan geçiveririm
Siyah güller
Külden nakışlar
Kirli bakışların üstünde
Oturan güneş gözlüklü adam
Kından çıkanlar
Gidişattan bıkanlar
İç içe zihnimdeki matruşka kefenler
Toprağa boyanıyor, çürüyen bedenler
Uçuşur pişmanlıklar, "n'olur"lar, "neden"ler
Artık diz boyu olmuş depreşen kederler
Göz önüne hayat sahnesini zerk ediyor
Sızı: her çatlayan merdivenin ardından
5 duyu, bulanıklaşır ve...
Güçlü çıktın sandığımdan
İnkâr ve battaniye
Zift ve yutkunmak
Boşluğu boşlukla dolduramazsın
Sektiredur gerçekleri
Gri yüzlü çocukların değişmeyen üniforması
Robot kokan gözbebekleri gözbebeklerimde
Uzay kumaşı sarmış her yeri, ağustosu, mektebi
Yokuş aşağı yok oluş kovalamaca
3 cevap vardır
Bu mıntıkada ölüm çile doğurmaz.
Unutmak, sonun olur.
Rafta okunmayan bir kitap yoktur.
Sen ağlarsın.
Doğu feryat, batı feryat.
Bazen bekler ve elmas olur kömür
Bazen de bir sobada yanar biter
Bazen boşa gider koca bir ömür
Çerçöp yüzünden bir ömür boşa gider
Uyuştur kendini ve ahiretini sömür
Böyle gerçek olmaz ki bu hayaller
Yaklaşıyor bak bir kafile
Ya onlarla bir ticaret yaparsın
Ya da dönüşürsün tam bir katile
Kum fırtınasında kaybol gizlice
Hörgüçlere saklan, kaktüsler hallice
Benim adım sahte değil
Benim adım sahfa
Çektirmedi kimse
Saf bardaklardan fazla bana
Nereye gitsem bir ses
Nereye gitsem bir hologram
1- ölümü seven dünyaya katlanır
2- ayağını kefenine göre uzat
3- iki ilah bir kalbe sığmaz
mezar mezar
ölüm ölüm
ölümün eteklerinden süzülen bir hatırlayış,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!