Ortasındayım büyük bir şehrin
Çıldırmamak elde değil
Arabalar
Düşlerimi önüne katmış kovalar
Ezilir düşlerim
Karanlıkta
Karşıya geçmek isteyen sincap gibi
Postu çıkmıştır
Yalnızlıkta dem tutan düşlerimin
Ay ışığını yıldızları seyrediyorum
Kavrulan yalnızlığımın kokusunu duyuyorum
Aynı dili konuşamamak en yakınındakilerle
Ve gökyüzü parsellenmişse
Tutunmak ve yıldızlara komşu olmak
Ne kadar zor
Uzun bir gecenin ardından gelen
Sıradan bir günse
Elinizde kalmışsa düşleriniz
Yaşatacak bir yeri bulamamışsanız
Hayatı seyretmek kalıyor size
Yorgunum bu aralar
Akşamları döndüğümde eve
Yolumu kaybetmiş
Terli ayaklarıma bakıyorum
Yorum yapma hakkını kendime çok görüyorum
Ne yapmak istiyorum
Nasıl yaşıyorum
Karar veremiyorum
Hep iyi düşünmek istiyorum
İyi şeyler oluyor
Fakat mutlu olamıyorum
Soruyorum kendi kendime
Nedir mutluluk
Vitrinde kalan düşlerimiz mi
Yoksa ne yaptığını bilmeden
Yaptıklarına bilinçsizce gülmek mi
Yoksa
Mutluyum
Mutlusun
Mutlu demek mi
Kim bilir beklide
Gülmenin ardından düşünmemektir
Haksızlık mı yapıyorum yoksa
Belki hüzün biçilmiştir hayatımıza
Kabul etmemek mutsuzluk mu yoksa
Sağ omzumda bir ağrı
Eskilerden iz taşıyan bir melodinin
Öksürükle senfonisi
Katmerletiyor hüznümü
Bu hüzün tablosu
Bir anda mutlu ediyor beni
Maziye götüren bağlama sesi
Nasıl mutlu etmez
Maziyi düşünen birini
İşte mutluluk bu
Bir andı melodiyle yaşadığım
Yoksa mutluluklar bir anlık mı
Bir anda gelir ve gider
Verdiği tat damağınızda kalır
Bir daha tadılmak istenildiğinde
Varılamayınca mutsuzluk gelir
Kayıt Tarihi : 19.9.2008 22:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!