Aşk...
Kimine göre bir hikaye,
Kimine oyun,
Kimine hayatın ta kendisi.
Bazı gri,
Kırmızı bazen,
Beyaz ve siyah.
Sana nihâvend, bana segâh...
Hele bir yerse, hiç gitmediğin;
Anlamazsın onu
Anlatamazsın.
Koşma boşuna, ardından,
Gitti mi, tutamazsın.
Gül'dür bazısına, güldürür
Yol'dur bazısına, yoldurur!
İlâhî emir gibi
Ol deyince oldurur, dur deyince
Durdurur...
Dupduru bir ırmaktır,
Gönülleri coşturur.
Aşık dediğin;
Kâh ölüdür, kâh diri
Mey gibidir aşk
Yazık,
İçenin sonu, şişenin dibi.
Cennet görünür lakin
Tam bir mahşer yeri!
Güzeldir dışından şişenin.
Önce ısıtır içini, içenin
Zayıf düşer
Sonu müpteladır bedenin;
Boşa heveslenme
Ertesi hazandır gülşenin.
Yusuf'u kaybeden kuyudur,
Derin mi derin.
Yakub'un gözünden düşen ırmaktır çöldeki
Serin...
Sırat köprüsüdür;
Ya cennet olur, ya cehennemdedir yerin.
10.04.2009
Kayıt Tarihi : 30.5.2019 10:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!