Nedim'in Gazelini Tanzir

Cânân bize bir nazar etse işâret var içinde
Ol öyle nazardır ki imâret var içinde

Mushâfı açıp harf okudum hem seni andım
Bakdım seni söyler nice âyet var içinde

Bir nûn ile sad hüsnüne bir şüphe bırakmaz
Âsûde değildir bu kul illet var içinde

Bâkî değiliz amma fuzûlî de değiliz
Dünyâ bu ve âlem bu nihâyet var içinde

Müdrik-i fesâhât olur, elbet söze hayrân
Zîrâ bu sözün fesh u belâğet var içinde

Ey Mustefi vakfolsan eğer sırr-ı firâke
Elbet göreceksin ki beşâret var içinde

Açıklama:
Beyit: Eğer sevgili bize bir kez bakarsa mutlaka bu bakışın içinde bir işaret vardır. O öyle bir bakıştır ki harap olan gönlümüzü tamir eder ki içinde bir yardımseverlik vardır.
Beyit:Kur'an'ı açıp okuduğum zaman bir de seni hatırladım. O anda gördüm ki Kur'an'da senin vasıflarını anlatır nice ayet varmış.
Beyit:Nun ve sad birlikte yazıldığı zaman 'nass' yani kesin olan kelimesi çıkar. Nass senin güzelliğine şüphe bırakmaz. Ben özgür değilim, içimde senin güzelliğine bağlanma illeti vardır.
Beyit:Ölümsüz değiliz ama beyhude de değiliz. Ki dünya ve alem budur ki içinde nihayet vardır.
Beyit:Fesahattan anlayan elbette sözüme hayran olur. Çünkü bu sözümün içinde fesh ve belagat vardır.
Beyit:Ey Mustafa eğer ayrılığın sırrına vakıf olsaydın görecektin ki içinde kavuşmanın müjdesi vardır.

*(nedim'in 'bir söz didi cânân ki kerâmet var içinde' mısraıyla başlayan gazeline naziredir)