Ben miyim,bu mağrur kentin sokaklarında volta atarak dolaşan..
yorgunluğum senden mi,yaşanmışlığın verdiği derin iç çekişten mi?
kent üstüne yazılan öykülerden mi yoksa.
öykülerin gerçekliği mi hüznümü arttıran.
nedenler ve nedensizlikler üzerine kurulu bir yaşam mı
birdenbire hatırlatan yokluğunun acısını.
her anımsadığımda red ettiğim.
başıma vura vura anımsatan yine bu kent...canım İzmir.
üstüme geliyor,eziyor geçiyor içimde ne varsa.
büyümek ve kendime yetebildiğimin verdiği haz nerede?
onuda mı aldılar elimden.
seni,beni ve bizi aldıkları gibi.
büyümek! ..
kocaman kız olmak...
yapılan haksızlıkların üstünü örtebilecek miydi.
kapatacak mıydı ebediyyen eski karalama defterlerini...
olmalıydı olacaktı.......
bana vermediğin sevgini bulacaktım.....izmir gibi...
büyüdüm... kocaman bir kadın oldum şimdi!
herşey aynı hala
defterler açık..sevgi yok...sen yok...ben yokum...bitmedi davam seninle...umudum var hala...
Kayıt Tarihi : 23.1.2007 13:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bakın şimdi şiire benzemiş. Başarı sizinle olsun.
'Nedensizlik....' başlıklı çalışma; şiirden öte, nesre yakın olmuş. Nesir, bilindiği üzere 'düzyazı'dır.
Başka bir husus da, başlığın bitiminde dört noktanın yan yana konulmasıydı. Gerek şiirde, gerekse düz yazıda sözcük veya cümle sonuna ya tek ya da üç nokta yan yana konulabilir. Bunun dışında kalan iki, dört, beş vs. noktaların yan yana kullanılamayacağı kuralıdır. (Hemen hemen bütün CÜMLELERİN - DENİLEBİLİRSE EĞER - MISRALARIN) sonunda bu kuralın dışına çıkıldığı görülmektedir. Boncuk taneleri gibi hoyratça bol keseden eklenen noktalar yazının/şiirin bütünlüğünü bozduğu kadar, göz zevkine de ters düşer.
İlk başlarda yazıda ( bağışlayınız, 'şiirde' diyemiyorum) bir dağınıklık hissedilmesine karşın, bütününe bakıldığında fena sayılmayacak çalışmaydı denilebilir.
TÜM YORUMLAR (8)