Nedensiz Telaşlar - Garib Çoban
Benim elim, benim kolum, benim bedenim
İyi ya!..
Kendini bedene bağlayan bu, Ben nedir?…
Ben başıma gelen şey değilim.
Olmayı seçtiğim kişiyim.
Eğer düşüncelerimi kontrol etmezsem gidecek hiçbir yerim olmadığını fark ettim.
Ne bileyim ben işte!..
Kendi doğamıza doğrudan bakalım.
Bu olay seni güçlendirecek mi?..
Yoksa yok edecek mi?..
Size kalmış.
Aynaya sureti yansıyan beden.
Beden sınırından bakılınca geçen duygu ve düşünce akışı var ya.
Heee var.
İşte onların kontrol ünitesi, merkezî işlem birimi bu bedende konumlanmış değil.
Nasıl yani
Beden ve zihin evrensel güç tarafından diğer her şey gibi büsbütün hareket ettirilir.
Ağacı rüzgarla, beden-zihin kompleksini istekle sallıyor işte.
Kişisel-bağımsız-ayrıca bir fail yoktur.
Mühim olan şu ki, kişisellik mefhumunu da, evrensel güç yaratmakta.
Kökü cehenneme ulaşmayan hiçbir ağacın cennete yetişemeyeceği söylenir.
Karanlık yoldur!.
Boşanmak, reddedilme, iflas, işten çıkarılma.
Bunlar başınıza gelebilecek en iyi şeylerdir.
Bu sorunlu dünyada.
Biraz deli olmak aklını korumana yardımcı olur.
Güç, bu çalışma biçiminde hareket ettiğinde buna maya veya illüzyon olmadı.
İnsanın yalan dünya, kitabın ifadesiyle oyun eğlence, aldanış yurdu denir.
Kendini, derin derin kendiyle örtüyor.
Sınırlı nice bin algı noktasından kendini gözlüyor.
Nasıl?..
En yoğun çatışmalar, eğer üstesinden gelinirse, geride kolay kolay bozulmayan bir güvenlik ve sakinlik hissi bırakır.
Çoğu asla başarısız olmaz, dolayısıyla asla gerçek anlamda yaşayamazlar.
Başkalarının yaşamaları gereken hayatları yaşamalarını izlerler.
Başarısızlığı yenmek sizi durdurulamaz kılar.
Sınırsız soyut potansiyeli, sınırlı somut deneyime dönüşüyor.
Böyle böyle
Hayatın ilk yarısı sağlıklı bir ego oluşturmaya adanmıştır.
İkinci yarısı ise içe bakıp kendini bırakmaktır.
Gidişattan memnun değiliz.
Değişim ve dönüşüm istiyoruz.
Lakin şunu anlayalım!..
Biz değişmezsek, beklediğimiz değişim/dönüşüm olmayacak.
Değişmeden değişim.
Dönüşmeden dönüşüm beklemeyelim!..
Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe,
Allah onların durumunu değiştirmez.Ra'd-11)
Egonuzu bir kez bıraktığınızda gerçeklik farklı görünür.
Zamanınızı / enerjinizi harcama şekliniz değişir.
Aniden sen!..
Hayat, iş, iletişim ağı, içerik tüketimi.
Değiştirmek
Başarısız olduğunuz veya reddedildiğiniz zamanları düşünün.
Bu olaylar size zor şeylerin üstesinden gelebileceğiniz konusunda güven versin.
Bu trajik olayın üstesinden gelebilseydiniz, başka hangi zorlukların üstesinden gelebilirdiniz?..
Herhangi bir şey.
Niçin?..
Oyun oynamayı kim sevmez!..
Egonun yönlendirdiği görev ve faaliyetleri hemen şimdi bırakın.
Hayatınızın ikinci kısmı bir an önce başlasın ki, gerçek anlamı deneyimleyesiniz.
Hiçbir şey hiçbir şey değil.
Sen, yapacağını söylediğin şey değil, yaptığın şeysin.
Yarın yok.
Dün yarın dedin.
Bir gün hürmet görmek istiyorsanız eğer.
Çocuğunuza, öğrencinize, muhatabınıza hürmet edin!..
Eylemler insanlara kim olduğunuzu gösterir.
Geriye kalan her şey sizi yalancı yapan dikkat dağıtıcı şeylerdir.
Başkalarının en derin duygularımızı anlayabilecek konumda olduğunu varsaymak kesinlikle yanlış.
Karşılıksız sevgiye putperest yalancılar = mahvoldular.
Yarın yokmuş gibi yaşayın.
Bilinçdışınızı bilinçli hale getirene kadar.
Dünyalık biriktirdiğiniz putlar hayatınızı yönlendirecek.
Ve siz ona kader diyeceksiniz.
Her nesnenin bir bitimi var.
Gidişattan memnun değiliz.
Maalesef tıplumumuzda her konuda bilenler.
Ve erdemli insanlar değil.
Cahil ve ahlâksızlar itibar görüyor.
Çünkü şaşıları ancak körler takip eder.
Putlaşmış bilinçdışı zihin onu sorgulamanıza izin vermez.
Otomatik pilotta davranışın / düşünmenin gerçekleştiği yerdir.
Artık bilinçdışı zihnimiz üzerinde sevginin yollarıyla güç sahibi olabileceğimizi biliyoruz.
Putlarınızla sosyal medyanızda gezinmeye daha az zaman ayırın.
Hayatınızı geri alın!..
Bu kadar putperest bilinmekliği sevenler arasından sıyrılıp.
Sakin ve gösterişsiz bir insanın yanına sokul.
Çünkü sahici hikaye orada!..
Aramayı bırakıp sadece gözlemlemektir, anıları.
Gönüle bakım karşılıksız sevginin bir parçasıdır.
Aşk denen derin şey, küçük şeylerin bakımıyla başlar.
Rabbim, sen bana ne kadar yakınsın.
Ve ben senden ne garip bir uzağım.
Teheccüt vakti belki de sadece aramak.
Ve şems vakti bütün kapıları çalmak kâfidir.
Cemâlinde celâlinde, bir tek sen varsın bir tek sen.
Gerçek, yolları olmayan bir ülkedir insan.
İnsan olan nasıl ölür, çözemedim, bilemedim.
Biz garibler bilinmezliği seviyoruz, Vesselam.
(Y.ed - Şükür Günlüğü Albümü)
Kayıt Tarihi : 4.12.2024 00:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rengimiz güldür bizim gül gibi açacağız. Gönüllere aşk ile sevgiler saçacağız. Hak hakikat yolunda bir yüzümüz var bizim. Olduğumuz gibiyiz ve öyle kalacağız. (Hünkar Pir Hacı Bektaşi Veli k.s.)
Saygılarımla.
Ya da yarın diye bir şey yok
"Anı yaşa!"
Sanırım kendimizi kandırmaca bu!
Oysa durum bir şiirimde dediğim gibidir;
"Yarına dünden gelinir..."
Tebrikler fikir jimnastiğine Engin Bey...
Iyi ve kötüyü ayırma güzel bir biçimde anlatılmış
Selam saygı ve tebriklerimi sunuyorum...
Iyi ve kötüyü ayırma güzel bir biçimde anlatılmış
Selam saygı ve tebriklerimi sunuyorum...
TÜM YORUMLAR (4)