geceyle konuşuyoruz
dilimizde karanlık bolluğu
son gölgelerin yıkıldığı yerde
öylece duruyor serin ve koyu hırçınlıkların
sönen o tek deniz fenerinin dibine gömüyorum
sana dönüşümün öyküsünü
başka türlü bir akşamsa istediğin
şimdi git sonra yine gelirsin
yetinirim o bıçkın karanfilin kokusuyla
gecenin alacası içinde o denizkızınınki gibi küt kalsın yüzün
kumsalın tükendiği yerde gurbetini terk eden martı olup asılı kal enginlerde
vakitsiz öl ruhu uyuşan sevgili gibi içimde...
Kayıt Tarihi : 6.1.2025 17:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!