Nedensiz Şiiri - Murat Tali

Bir kitap yazsam, İnsan... Bir söz söylesem, İnsan... Bir düş kursam, İnsan... Ne yaparsam yapayım, İnsan...
Evet, hayatı yaşanabilir kılmanın ilk esasıdır ya insan olmak belki de bu ay insan diyebilmeliyiz ya da insanca cümleler kurmalıyız içinde insanı anlatan. Bütün dünya insan için yaratılmıştır fikrinden uzaklaşarak başlamalıyız mesela hayata. Bütün dünya insan için için yaratılmış olamaz çünkü insandan önce bu dünyada hatta evrende yaşayan milyarlarca varlık vardı. İnsan neden var olan şeyin nedenine ve merkezine kendini koyar ki?

Sanırım keşifler bu soru işaretleri ile başlamış ve ilk soru kesinlikle Neden? olmalı... Neden, diye başlayan sorular ile sırrı keşfe yönelmiş mutlaka insanlık. Neden dünya var? Neden insanlar var? Neden hayvanlar var? Neden sınırlar yok? Neden herkes beyaz? Neden bu insanlar siyah? Neden dağlar yüksek? Neden sular ıslak? Neden bir şey alırken bedel ödemek zorundayız? Nedenler arayışa girer ve bir adrese doğru yönelir.

İnsanlar tanımlar yapmaya başlarken bir şeyler isterler ve bu istekleri bildikleri şey üzerine olur. Sanki kendisinde var olan bir duyguyu tamamlamak esasına göre hareket etmiştir ilk olarak. Mutluluk ne demektir, nasıl elde edilir, nerede vardır, kim verir, ne zaman gelir diyerek yapılan her çaba bir sonuca ulaştırmıştır onu... Bu yüzden felsefeciler sorularla yanıtlara ulaşmışlar ve gerçekliği keşfetmişlerdir. Şimdi burada bir özlü söz kullanmak gerekebilir fakat yazının genel konusu bir özlü söz olduğundan buna gerek duymadım çünkü
Neden? Sorusu başlı başına bir özlü söz zaten.
Neden? Bu soruyu en çok çocuklar sorar, neden anne? Neden baba? Bu neden ıslak? Bu neden soğuk? Bu neden tatlı? Bu neden sıcak? Bu neden uzak? Güneş neden parlak? Ay neden geceleri çıkar? Neden yemek yemeliyim? Neden uyumalıyım? Neden büyümeliyim? Ve tabi çocukluktan ayrılma dönemlerinde de başka nedenler çıkıyor ortaya, Neden okula gitmeliyim? Öğretmenler gelmedi bugün neden gidip derslere tek girmem mi gerekiyor? Sıralar neden iki kişilik? Tahta neden siyah? Gökyüzü neden mavi? Tanrı neden gökyüzünde? İnsanlar neden dua ederken ona doğru elini uzatıyor...

Arayışlar ve dile gelişler insanları bilime, teknolojiye doğru yöneltti ve bu gidişte nedensiz değildi... Bir amaç için önce neden sorusunu sormak gerekiyordu ve insanda bunu yaparak deneyimlerini arttırdı ve dünya üzerinde yeni bir dünya kurdu. Geldiği noktada şunu gördü, varlığını ören ve çevreleyen her unsuru neden sorusu ile başlatmış olmasıyla birlikte kaybettiği bir şey vardı, insan olma halleri... Bunu fark ettiği anda bir soru daha sordu kendine, Neden? Ve film geri sarılmaya başlandı, şimdi elde avuçta olan değerini yitirmeye başladı, gerçekten istediği neydi? Hani hayat varlık içinde yüzülerek yaşanırdı? Öyleyse bu mutsuzluk neden? Herşeye sahipken yaşadığı bu boşluğun bir anlamı olmalıydı ve tekrar yola çıktı insanoğlu, elindekilerden özgürleşerek kendini bulma yolculuğuna ve bu sefer soru değişiyordu, Neden? Değildi artık soru Ben Kimim? İdi ve cevap bu sefer bilimsel verilerle ve matematiksel formüllerle ifade edilemiyordu. Hatta cevabı hiç bir kitapta yoktu. Neden sorusu ile yaratılan dünya bir anda ben kimim sorusu ile ortadan kalkmaya başlıyordu. Bu bir dönüşüm yolculuğu idi ve dönüşen ilk defa dünya değil insan oluyordu. Soru basitti cevabı ise yoktu, Ben Kimim?

Sahi kimsiniz siz? Sordunuz mu bu soruyu kendinize, hangi cevapları aldınız ve gerçekten ait olduğunuz yerde misiniz? Gördüğünüz ile yaşadığınız aynı şeyler mi? Duygularınızı anlayanlar var mı etrafınızda? Siz gerçekten sevdiğiniz işi mi yapıyorsunuz? Mutlu musunuz?

Neden? Ben Kimim? Sorusunu soruyorsunuz farkında mısınız? Bu bir aydınlanma zamanıdır ve elde olanlar büyümeden elde olanlardan özgürleşerek cevapları bulmak vaktidir. Soru basit Ben Kimim? Cevapları ise sizin yolunuza çıkacak işaretlerde gizli ve o işaretlere baktığınızda soracağınız soruda, Neden?