Arım tepesine bırakıp gelmiştin beni
Geceydi bir ton siyahlık
Bir o kadar da yoksunluk vardı
Karanlıktan korkarım demiştim,çıkaramaz
Uğraşsam da kimliğimi anımsatmaya
Kuşku kulaçlarca aşağılarda akan nehir kısa
Vaktiyle bu dağlarda karatavuklar uçardı
Babamın avcılık yıllarıydı
Bir gün lastik ayakkabılarım
Delik deşik olmuştu
Şehirde lunaparklar kurulurmuş
Öyle derdi tapucunun kızı
Bazı sevdalar dilsiz bir o kadar da soluk
Dallardan sarkan buzlar yanık türküler kayıp
Geçmişin yankınsının nasıl olduğunu
Herkesten daha iyi bilir şu virane değirmen
Koca çark kendi yasını tutarak tutarak
İki kocaman taşın bir zamanlar yatak yorgan sevişmesini
Anlatamıyor olması
Birazcık sıkıntılı belki onun kadar nasırlı
Uzundur dilsizlik katlanılan yalnızlık ağır
otuzbirmartikibinonbeş
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 31.3.2015 16:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Herkesten daha iyi bilir şu virane değirmen
Koca çark kendi yasını tutarak tutarak
İki kocaman taşın bir zamanlar yatak yorgan sevişmesini
Anlatamıyor olması
Birazcık sıkıntılı belki onun kadar nasırlı
.Her zamanki gibi yine çok güzel şiirler sergilemişsiniz hocam kutluyorum......
Herşey gönlünce olsun,tebrikler
Çünkü 'her olay ya da değişim olması gerekendir, önceden belirlenebilirdir...'
Öyleyse deprem için 'neden oldu' denemez...
Şiir de, 'olur olmaz akla gelenlerin' niye geldiği, ne demeye çalıştığı, neleri anımsattığı bir nedene bağlanamaz, 'anlıktır' gelir, gider diyor...
Ama taşı gediğine koyarak...
Kutlarım Değerli Necdet..
Yaşamın görünen yüzünün çarpıcı özeti...
Kutluyorum sayın Necdet Arslan...
TÜM YORUMLAR (5)