Nedeni Ben

Ozan Firari Zöhre Eylem Yıldırım Ozan Firari
106

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Nedeni Ben

Bugünde zorladım kendimi.
Nasıl olsa her şeye neden yine ben?
Beynimle midem arasında, sol yanımda,
Gidip gelen şiddetli fırtınayı dindirmek adına.

Bugünde bulutları izliyor,
Göz pınarlarıma öğütler diziyorum.
Ve fırtına ne zaman şiddetini arttırsa,
Ahmet Arif’ten bir şiir mırıldanıyorum yine.

Hep o şiir dolanıyor dilime:
“Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.”
Ve dinliyorum yine kendi sesimi, katıp ustanın sesine.
Evet, dağlarına bahar gelmiş, hatta yaz.

Usta ağır ağır okuyor, kendi üslubuyla;
Ben de ise dinmiyor fırtına.
Nedir bu bende, sonu gelmeyen ayaz?
Bedenimi değil, ruhumu üşüten ne?

Nedensizlik mi, ya da sensizlik mi, bilmiyorum.
Ve yine dilimde o şiir, elimde sigara.
Usta beni affetsin bu gün;
Mazeret günüm, firarda, deli bir güvercinim.

Kuşlar eşlik etmekte, senfoni başladı.
Ben de ise ateş, buz kesti hazirana inat.
Bir yanda şiir, bir yanda kuş sesleri karışmış birbirine.
Bir de bendeki fırtınanın fısıltısı eklendi—hah, bir de bu eksikti!

Bir yanda yüreğimdeki dondurucu ateşle geçmişle
Bu gün arasında mekikler dokunuyor.
Diğer yanda sıcacık sesle şiir okunuyor.
Maviliğinde göğün karanlık bir bulut gibi hayali dünün
Ve özlemlerin, yiten umutların ardından bakıp
“Yeniden bir neden bulmalı” derken umutlanmak için.

Hayata dair, inadına yaşamak; inadına türkü söylemek,
İnadına küfredip, inadına içmek, sevmek,
Yeniden, yeniden.
Ayırmadan, sorgulamadan, karşılıksız, vefasızlara vefalı olmak için;
Ve sadece beynimle midem arasındaki fırtınayı susturmak için.

Her şeye neden yine ben, biliyorum, nafile bir figan.
Kâr etmiyor; kalabalık yalnızlıklar çare değil kederime.
Her şeye neden bir ben, yine ben derken,
Fırtına şiddetini arttırıyor yeniden.

Ayazda buz kesiyor beynimin hücreleri bir bir.
Ölümün, yaşamla aşkı sarsıyor bedenimi.
Kuş sesleri, yaprak hışırtılarına karışıyor;
sanki ömrün hazanı geldi.
Deli güvercinler gibiyim yine, gözyaşlarım pınarından firar etti edecek.
Derken bir sigara, bir tane daha.
İçmesem iyi, bu zıkkımı da ama…

Nedeni bu türküler ya da şiirler diyor, ha bire yakıyor; yakıyorum.
Mazeret buluyor, arsız ve umarsız hüzünlere kılıf giydiriyor.
Buna kendim bile inanmasam da, öyle görünüyorum.

Nasıl olsa her şeyin nedeni benim,
Neden aramaya ne gerek?
Öyleyse neden, nedensizlikler içinde, neden arıyorsun be deli?

Otur yerine, bir demli çay, bir nefes sigara çek, bırak kendini.
Nasıl olsa olan olmuş, ne sen hayata ne de hayat sana denk.
Dizginlenemeyen bir vahşi at senin ruhun, mavi.
Bu lafı bir dost derdi: haklıymış, beni iyi tanımış, fırtına dizginlenmez.

Her şeye neden yine ben, yine ben.
Geçici yalanlarla kandırıp avunması imkânsız rüzgarı.
Bir bardak çay alıyorum elime, dalıyorum zakkumları seyretmeye.
Ne de olsa mevsim yaz, nasıl olsa dinmeyecek bendeki bu ayaz.

Ve dinliyorum yine kendi sesimi,
Katıp ustanın sesine:
Nasıl olsa her şeyin nedeni ben, neden aramaya ne gerek, öyleyse sus.
Otur yerine, uslu uslu sigaradan bir nefes daha çek.

Ozan Firari/ Zöhre Eylem Yıldırım/21/06/2008/İzmir)

Ozan Firari Zöhre Eylem Yıldırım Ozan Firari
Kayıt Tarihi : 24.6.2008 00:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!