Bir kavga ki almış başını gidiyor.
Ne dur diyeni var, nede geri çekileni.
Bu ne öfke, bu ne kin anlamıyorum.
Kardeş kardeşe kıyıyor, amca yeğene sıkıyor.
Kaç can düşer oldu toprağa?
Hangisinin yası tutuluyor?
Soruyorum şimdi, böyle iyi mi?
Daha bir kaç ay önceydi.
Êgit; ismi anılmamış bir dağda çatışmanın ortasındaydı.
Ortalık vaveyldi, ortalık cehennem..
Ne ölüsü olmuştu, ne de yaralısı çatışmanın.
Bir taşın dibinden kalkıp ilerlemeye çalışan birini gördü.
Yaklaştı yanına dayadı soğuk namluyu alnına.
İlk ihtarı 'Teslim ol' oldu.
Sonrasında adı soruldu.
Titreyerek mırıldayan dudaklardan Mehmet döküldü.
Nerelisin diye sordu Êgit Mehmet'e, nerelisin?
Amed diyordu bildiğimiz adıyla.
Hangi semt, hangi kaza, hangi köy?
Kazam Dicle, köyüm (……...) mezram (……...) ! ! !
Baba adında Mehmet mi diye soruyordu.
Evet baba adım da Mehmet.
Atılıyor bir adım öne Êgit!
Yırtıyor üzerindeki elbiseleri Metmet'in! ! !
Sol göğsünde siyah bir nişan, ortasında bir ben…
Kardeşim deyip sarılıyor ölümüne.
Mehmet şaşkın şaşkın bakıyor öyle! ! !
Hatırlıyor oda, dağlarda bir abisi gerilla diye.
Êgit’e yol görünmüş uzaklaşır ağlayarak, sessizce…
Mehmet ardından bakakalıyor ağlamaklı.
Bu ne fesatlık, görüyor arkadaşı Mehmet’in
Şikayet ediyor Mehmet’i iblisçe.
Kim bilir şimdi kaç yıl yemiştir Mehmet
Abisini vurmayıp yol verdi diye
Şimdi ben soruyorum, ben soruyorum işte.
Nereye kadar bu kin, nereye kadar bu öfke?
Yetmedi mi dökülen bunca kan?
Doyulmadı mı bunca ölüme?
Yeter artık, bitsin demek istiyorum.
Yaşamak varken bu ölümler niye?
Bu amansız kavga niye?
Kayıt Tarihi : 20.1.2008 03:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Son zamanlarda artan çatışmalar ve iki kardeşin arasında gerçekleşmiş bir olaydan alıntı yapılarak yazılmıştır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!