Neden Tıraş Olmadın Şiiri - Recep Uslu

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KENDİSİNİ TÜRK OLARAK KABUL EDEN ATATÜRK’ÜN VERDİĞİ ÖZGÜRLÜĞÜ İLİKLERİNE KADAR DUYAN HERKESE KUTLU VE MUTLU OLSUN.

NEDEN TRAŞ OLMADIN.

İlkokul çağlarımı pek hatırlayamıyorum ama Gölpazarı orta okulunda okurken milli bayramları büyük bir coşkuyla kutladığımızı gayet iyi hatırlıyorum. Hele 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı bizlerde ayrı bir heyecan taşırdı. Haftalar öncesinden beden eğitimi öğretmenlerimiz bizleri hazırlardı. Yanlış hatırlamıyorsam bir dönem Beden Eğitimi ve Resim derslerine ruhu şad olsun Abdullah Emir öğretmenimiz geliyordu.
Bayram hazırlıkları yapılırken herkesin sac tıraşı olmasını istediler.Nedense bizim zamanımızda saç tıraşına öğretmenler çok karışırdı. Benim saçlarım biraz uzuncaydı ama tıraş olacak kadar değildi bende tıraş olmak istemiyordum. Dersten sonra yanlarına gidip “ Babam çalışmaya gitti, tıraş param yok saçlarım da fazla uzun değil tıraş olmasam olmaz mı” diye sordum. “Tamam olma” dediler sevinerek sınıfa geldim. Bayrak töreninde saçları benimkinden azıcık uzun bir öğrenciyi ortaya çıkarıp;
-Saçları bunun gibi olanlar ve daha uzun olanlar buraya çıksın..
Dediler.
Ben çıkmadım .
-Sen niye çıkmıyorsun ?
Dediler.
-Hocam ben sizden izin aldım..
Dedim.
Enseme bir tokat yapıştırıp,
-Çık ulan teres
Dediler.
Bende sıradan çıkıp okuldan ayrılmaya başladım. “Ne cesaretse” arkama bakarak yürüdüm. Ağzımda sakız vardı.
-Bak bir de küfür ediyor..
Diye arkamdan söylendiler. Oysa ben küfür etmiyordum. Böyle zannetmelerine hem korktum hem de üzüldüm. Öğretmenlerimin yüzüne nasıl bakacaktım. Hemen berbere gidip tıraş oldum. İngilizce öğretmeni Lütfü bey bizim mahallede oturuyordu. Kapısının önüne oturdum onun gelmesini bekledim. Beni gören Lütfü öğretmen gülerek yanıma geldi;
-Hayr’ola Recep efe
Diye alay ederek yüzüme baktı.
-Öğretmenim ben çok utanıyorum, valla küfür etmedim, sakız çiğniyordum, çok utanıyorum ne yapacağımı bilmiyorum, yardım edin ..hem bana izin vermişlerdi.
-Sen gidince aramızda konuştuk, sana izin verildiğini hatırladılar ama küfür etmene kızdılar,
-Ama hocam küfür etmedim sakız vardı ağzımda..
-Yarın okula gel doğru öğretmenler odasına git özür dile, Abdullah öğretmen de orada olacak, ondan da özür dile en fazla bir tokat atarlar..
Dedi öğretmenim ama bıyık altından da gülüyordu.
Ben milli bayramlar heyecanını anlatacaktım nereye gittim. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve spor Bayramı ilçemizde nasıl kutlanıyor anlatacaktım . Yaşadığım anı öne geçti.
Çeşitli yarışlar yapılırdı, aklımda kalan en ilginç yarışma bisiklet yarışıydı. En hızlı giden değil en yavaş giden kazanırdı. Benim hiçbir zaman bisikletim olmadığı için kıskanırdım.
Bu hafta burada bırakacağım haftaya hem öğrenciyken hem de öğretmenken yaptığımız bayram kutlamalarını anlatacağım inşallah.