Hey çocuk!
Neden sokaklarda yaşıyorsun?
Bir evin, ebeveynin yok mu senin?
Küçük bir sokak kedisi gibi aç, susuz, biçaresin...
Ayakların da çıplak üstelik.
Elbiselerin ise üşütüyor gecelerini!
Güneş yetmez ısınmaya!
Görüyorsun işte, sönüyor günbegün;
soluyor yüzü,
benzin soldukça...
Küflü tenekede yakarak sokakları, ısıtamazsın ayaklarını,
Kıvılcımlarınla doyuramazsın karanlığı!
Umudunu yitirme hemen!
Gök yüzünden yıldızları yak sen de!
Yakabiliriz el ele...
Ruhsuz alçaklıklara maşa gibi kullandırma kendini!
Zorla haydi, zorla kurtuluşu çocuk!
Durma, koş!
Haydi!
Yalnızlığın yabanıllığını bırak sokaklara...
Seni karanlıklarından çekip alarak bağrıma basmalıyım.
Benim bağrım pirüpaktır, berraktır.
Marazlı gibi durma karşımda, sokul yanıma, sokul....
Hüzün akıtmasın gözlerin,
korkmadan gel sevginin anayurduna!
Gel ki,
dostluk seni kucaklasın.
Öfkelenme kimsesizim diye, hayır!
Ruhsal rehavetlerden uyandı vurdumduymazlık,
artık gözlerin açık...
Düşsün yırtık ceplerindeki eskimiş kimlik!
Anlasana artık sefih çığlıkların dönmez diline...
Bu farkındalığı görmelisin...
Tamam,
biraz fazla şaşırmışsın,
ama eski kimliğini de kaybettin artık
arka sokaklarda...
Kayıt Tarihi : 15.3.2016 15:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!