Çocuktum henüz. Yeni, yeni bazı şeyleri kavramaya ve düşünmeye başlamıştım.
İnsanlar; birbirlerine neden kötülük eder? Diye aklıma takılırdı hep.
İlk dinlediğim hikâye’ler dedemden savaş hikâye’leriydi. Dedem yunan ve Bulgar harbini yaşamıştı, hatırlıyordu. Sanırım onun çocukluğuna denk gelmişti. Ve babaanne’min babasını yunanlılar, savaş sırasında dilim, dilim kesmişlerdi. Bu hikâye’ler her zaman kulaklarımda çınladı. Bir insan nasıl doğranıyordu? ve neden savaşlar, yapılıyordu.?
Koskoca dünya’da neyi paylaşamıyorduk ki güzel, güzel geçinmek varken, birbirimizi sevmek varken, neden insanlar hep kavga ediyordu.
o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Devamını Oku
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…