Dostluğuma ufak leke katmadım,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Arkadaşı kuru zevke satmadım,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Bir dostun cananı, canın olmalı
Damarında kanı, kanın olmalı.
Namusu şöhretin, şanın olmalı
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Yardım için yollamıştım yanına,
Hiç oldu mu, hemen girdin kanına.
Yalan sözler yakışmıyor şanına,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Erdemli insanlar suçunu söyler,
Gerçeği saklamaz, içini söyler.
Böylesi bir dosta biçilmez değer,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Ozanların gözü kürreyi görür,
İnce mercek olur zerreyi görür.
Okyanusu geçer, deryayı görür,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Daha geçen günler yanına vardı,
Salınıp sallanıp karşında durdu.
Tebessüm eyleyip hal hatır sordu,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Bir mızrak çuvalda saklanmaz, derler
Ucu dışarıda göremez körler.
Her şeyi fark eder er oğlu erler,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
Görme Turanî’yi küçük göz ile,
Kendini yok sayma yalan söz ile.
Kapatma çehreni kirli bez ile,
Neden inkâr edersin ki be dostum!
14 / 06 / 2007
Duran ÖzaydınKayıt Tarihi : 11.11.2009 21:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Duran Özaydın](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/11/11/neden-inkar-edersin.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!