Neden hep haklı çıkmak zorundayım ki?
Neden beni şaşırtmıyorsunuz bir kere de?
Niye hep düşündüğüm gerçekleşir şu hayatta?
Ben hiç iyi bir şey düşünmem ki!
Koşan bir çocuk görsem,
Eyvah düşecek derim,
Seslenirim ama duymaz,
Her seferinde de düşer, gülerim...
Neden beni küçük görüyorsunuz,
Cebinize sığmam ki ben!
Susuyorsam sanmayın ki fikrim yok
Düşeceğim, görüyorum, ama gene de
Peşinizden koşuyorum...
Bu beni salak mı yapar?
Ya da siz öyle mi sanıyorsunuz?
Alt tarafı aşkı arıyorum
Aynı topal karınca gibi
Bulamasam da,
Yolunda ölüyorum...
Ama gel gör ki sinirim dinmiyor
Boşa da doluya da sığdıramıyorum yaptığını
Kendimi durduramıyorum,
Yine yeni yeniden,
Aynı şeyleri yaşıyorum,
Aynı şeyleri yazıyorum.
Hayata gülümsüyorum
Düşen çocuğa güldüğüm gibi,
Ama içim ağlıyor
Resimdeki ağlayan çocuk gibi,
Sen ve bana bakıyorum
Gözümde bir damla yaş,
Ama hala gülümsüyorum
Bir gün elbet biri denk gelecek
Sevdiğim gibi seven, sevilen
Bana nefes olan, anlam katan
Hayata birlikte gülümseyebileceğim biri
O sen misin bilmiyorum,
O gün bugün mü bilmiyorum, ama
Neden hep haklı çıkmak zorundayım ki?
Sana bakıyorum,
Ve sadece gülümsüyorum...
(18.06.2012)
(15:34)
(Ankara)
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta