Neden Böyle Olur Ara Sıra Bilmem

Nilay Aktaş
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Neden Böyle Olur Ara Sıra Bilmem

Neden böyle olur arasıra bilmem,
Bazen bir yoksun fikir adamıdır kendince
Sözlerinin son durağı hiç yokmuşcasına konuşur
Nedir ne değildir söylediği bilmeden
Aynı adamdır, aynıdır, nedir onu sıradanlaştıran
Yüreğinde ürperti, bir çocuk korkusunda
Sığınır boşluklara, susar hiç konuşmayacaktır....
Bir anahtar bulur kendine açamaz kapıları
Kapılar tekmelenir, kilit hiç kapanmamıştır aslında
Anahtarı kilide uymaz, kilidi kapıya
Bir gidiştir onda yaşam kaygısı
Gökyüzüne bağırır, isyan eder denize
Pantalonunu dizelerine kadar sıvazlar
Oysa gidecek yeri yoktur, gidemeyecektir hiçbiryere
Bakar aynalara sonra, başkalaşmıştır kendince
Yani çukurlaşınca yanakları başkalaştım sanmıştır bence
Yani turlayıp durur dikenli kavşakları
Geçit versin diye bekler kayalıkları
Yok yok adam olamayacaktır... çıtkırıldımdır bakışları
Bazen mezarları ziyaret eder,
Bir akraba ziyaretine gider gibi şenşakrak
Giyinip kuşanıp türkü söyleyerek atar adımlarını
Neden böyle olur arasıra bilmem
Yanıma gelir soluk soluğa
Bir şeyler söyleyecektir sanırım, susar dilsizmişcesine
Gözleri kızıllaşır, sanırım bir cinayet işledi
Sonra durgunlaşır, kaşları düşer aşağı
Bir sigara yakar, yüzüme bakar hüzünle
Gülümser sonra inceden bir tebessümle
İç çeker, çile çeker, çeker gider daha sonra
Gözlerim ardında kalır, dur demek düğümlenir boğazımda
Sonra gölge olur geçer yakınlarımdan
Sesi kulaklarımda çınıldar
Yardım ister sanırım,
Nedir bana onu bu kadar hatırlatan?
Yağmur yağdımı sırılsıklamdır, sığınaksızmışcasına
Güneş vurunca kavrulup kavrulup dökülür teni
Neden bu kadar aldırışsızdır acaba
Neden böyle olur ara sıra bilmem
Dostuz der, tek dostumsun der, boynunu büker
Elimi uzatırım tutmaz, gözlerini kaçırır utanırcasına
Bir iki kelam eder dilinden anlanmaz
Ama hep şikayetçidir, kulaklarındaki
kahrolası bir uğultudan
Beni çağırır der, beni istiyor der,
Gider gelirim ona her sabah akşam der
Hep görürüm oysa bir yerlere gitmez
Ağlar sesizce avuçlarına döker yaşlarını
Hep papatyaları okşar,
Bir garip yaşam öyküsü vardır anlatmaz kimseye
Neden böyle olur arasıra bilmem
Beni iter kendinden, çırpınan bir kuş gibi
Öksürür ciğerleri sökülür içinden
Sevgi kokar aşk kokar, kendi gölgesinden korkar
Suçsuzdur, polisten kaçar, gömülür yalnızlığına
Traşsız gezer, tütün sarar bir kere çeker içine sonra atar
Ölüm der, yaşam der, araf der, bir türkü söyler
Kırar tellerini sazının, sonra ağlar çocuk gibi
Büyüdüm der, büküldüm der, sarılır bana
Neden böyle olur ara sıra bilmem
Ayakkabısının tozunu siler, çamura basar
Kahrolasılar der haykırır, yüreğini sıkar
Bir aşk mı bir savaş mı bilemem
Sormak isterim soramam
Hep gider, hep gelir, nerde olsam bulur beni
Kan kızılcık ölüm şafağında hasret der
Gözlerini kısıp bakar ardım sıra, dön der, gidemem
Bazen kurşun olur öldürür bedenimi, uzaklaşamam
Üzülsün istemedim hiç, sussun istemedim,
Konuşsun istemedim, ağlasın istemedim...
Ben böyle olsun istemedim.........
Nasıl uzanıp soğuk taşa kalakalmış orada
Bedeni çelik kesilmiş donuvermiş adeta
Kaldırmak istemedim heykel gibiydi, anıt gibiydi
Neden böyle yapar arasıra bilmem
Yine mi ölümde, yine mi yaşamı bulamadı
Hadi kalk demek imkansız, uyandırsam sanki kızacaktı.....
Neden böyle yapar ara sıra bilemem
Neden böyle susar....neden soğuk taşa yatar, neden kalkmaz
Dostunum der, gider, beni anlamaz..................

Nilay Aktaş
Kayıt Tarihi : 1.9.2006 15:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    harika olmuş kutlarım
    Sevgi ve Saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Nilay Aktaş